Demo

Kategori: Genel

  • MAKROBENTEOZ ANALİZİ

    Denizlerin derinliklerinde, çıplak gözle nadiren görebileceğimiz bir dünya saklı. Makrobentik organizmalar; Deniz tabanında, kayalıkların, çamurun ve yosunların arasında yaşayan bu canlılar; kabuklular, halkalı solucanlar (poliketler), yumuşakçalar, süngerler ve mercanlar gibi pek çok grubu içerir.

    Makrobentik organizmalar, 0.5 mm’den büyük olan ve çoğunlukla deniz tabanında yaşayan canlılardır. “Makro” (büyük) ve “bentos” (dip) kelimelerinden türeyen bu isim, bu canlıların boyutlarını ve yaşadıkları ortamı anlatır.

    Onları özel kılan, hareketsiz ya da sınırlı hareketli olmalarıdır. Yani bir kez yerleşip, bulundukları bölgenin koşullarına göre evrilirler ve bu sayede çevresel değişimlerin izleyicisi ve kaydedicisi hâline gelirler.

    Makrobentik organizmalar, yaşadıkları ortamın uzun süreli sağlık durumunu yansıtır. Örneğin; organik madde zenginleştiğinde, oksijen azalır ve oksijene duyarlı türler kaybolurken, fırsatçı, strese dayanıklı türler çoğalır. Bu değişim, araştırmacılara su kalitesi ve kirlilik hakkında değerli bilgiler sunar.

    Biyoindikatör türler (çevresel kalite göstergesi türler), ekosistemdeki kirlilik, ötrofikasyon (besin maddesi fazlalığı), oksijen azlığı gibi stres faktörlerini doğrudan yansıtır.

    Makrobentik organizmaları incelemek için genellikle:

    • 0,5 mm göz açıklığında elekler,
    • kazıma aletleri (spatula, bisturi, pens),
    • görsel sayım ve fotoğraflama teknikleri kullanılır.

    Örnekleme ve analiz için kullanılan başlıca ekipmanlar:

    Yumuşak sediment (kum, çamur) alanlarında,

    • Van Veen Grab (kepçe tipi yüzey sediman örnekleyici)
    • Gravity Core (karot/kutudan örnekleyici)
    • Box Corer (kutu kor) → Derin sularda makrofaunanın zarar görmeden alınması için tercih edilir

    Epifauna (yüzey üstü fauna) için,

    • Dreç → Dikdörtgen metal çerçeve ve torba yapısında
    • Bim Trol → Yumuşak substratlarda geniş alanları taramak için

    Sert zemin ve sığ su çalışmaları için,

    • SCUBA ekipmanı → Dalgıçlar tarafından yapılan örneklemeler
    • Fotoğraf makineleri, sualtı kameraları
    • Kuadrat (alan sınırlaması için)
    • Kazıma aletleri (spatula, bisturi, pens)
    • Elekler (çoğunlukla 0.5 mm göz açıklığında)

    Laboratuvar için,

    • Eleme sistemleri
    • Etiketleme ve numune saklama kapları
    • Fiksasyon çözeltileri (örn. formaldehit, alkol)
    • Taksonomik ayırma için mikroskoplar ve referans materyali.

    Örnekleme alanları, habitat ve biyotop yapıları side scan sonar veya multibeam ile belirlenir. 50 m’den derin yerlerde örnekleme gerekliyse, ağır ekipman ve büyük araştırma gemileri gerekir. Örnekler laboratuvara kısa sürede (+4°C’de) ulaştırılmalı veya dondurularak korunmalıdır.

    Özellikle kirletici kaynaklara yakın limanlar, yetiştiricilik tesisleri gibi alanlar, makrobentik izleme için önemli noktaları oluşturur. İzleme çalışmaları sırasında örnekler laboratuvara getirilir, yıkanır, türlere ayrılır ve analiz edilir.

    Avrupa Birliği Su Çerçeve Direktifi (SÇD) ve Deniz Stratejisi Çerçeve Direktifi (DSÇD) gibi uluslararası yönetmelikler, ekosistem sağlığının değerlendirilmesinde makrobentik organizmaları kilit biyolojik bileşenler olarak kabul eder. Türkiye’de de ulusal izleme programları bu doğrultuda yürütülmektedir.

    Makrobentik organizmalar, denizlerin sağlık karnesini okumanın en güvenilir yollarından biridir. Onlar sayesinde hem ekosistem yönetimi hem de sürdürülebilir deniz kullanımı için önemli kararlar alınabilir.

    Sessiz ama güçlü makrobentik organizmalar, denizlerimizi bizim için izliyor!

     

    Feyza SAK

    Kimyager

     

    KAYNAKLAR

    https://webdosya.csb.gov.tr/db/ced/menu/deniz_izleme_klavuzlari_20180516024237.pdf

  • MAKROBENTOZ ANALİZİ

    Makrobentozlar; boyutu 0,5 mm ve daha büyük olan bentik organizmalardır. Makrobentozlar, su ekosisteminde besin ağının bir parçasıdırlar. Bu sayede hem tortunun yapısını iyileştirmeye yararlar hem de suyun kalitesini belirleyebilmek konusunda bize yol gösterirler.

    Makrobentoz toplulukları, organik kirleticilere karşı yüksek hassasiyete sahiptir. Bu özellikleri sebebiyle de kıyı su alanı boyunca biyoizlemeye tabii tutularak kirletici yüklerini analiz etmekte kullanılabilirler.

    Tersane, Tekne İmal Ve Çekek Yerlerinin Çevresel Yönetimi Hakkında Yönetmelik der ki; deniz sedimanı ve biyotadan numune alma, makrobentoz örneklemeleri ile ilgili olarak Bakanlıkça yayımlanan Deniz İzleme Kılavuzu esaslarına ve ilgili standart hükümlerine uymak esastır. Numuneler tesisin etki alanı içerisinde en az 5 nokta ve dışında 2 noktada izleme yapılacak şekilde olmalıdır. Deniz suyunda izlenecek parametreler mevsimsel olarak izlenirken, makro-bentoz örneklemeleri üç yılda bir, deniz sedimanı ve biyota örneklemeleri yılda bir kez yapılmalıdır.

    Tersane Tekne İmal ve Çekek Yerlerinin Çevresel Yönetmeliği
    Deniz İzleme Klavuzları 

  • Eğitim Başvuru Tarihleri Hakkında Duyuru

    Eğitim Başvuru Tarihleri Hakkında Duyuru

    Emisyon-İmisyon Ölçümlerinde Kullanılan Standartlar ve Ölçüm Yöntemleri Eğitimleri son başvuru tarihi 6 Ağustos 2023 Saat 17:00 tarihine kadar uzatılmıştır.

    Emisyon-İmisyon Ölçüm Raporlama Eğitimi son başvuru tarihi 9 Ağustos 2023 Saat 17:00 tarihine kadar uzatılmıştır.

  • SIFIR ATIK BELGEMİZ

    [pdf-embedder url="https://demo.haliccevre.com/wp-content/uploads/sifir_atik_belgesi.pdf%22]

  • KARBON SERTİFİKASYONU ve DENGELEME

    Karbon dengeleme, bir kişi veya kuruluşun karbon ayak izini azaltmak için satın alabileceği bir kredidir. Alınan karbon dengeleme kredisi sayısı, bir kişi veya kuruluşun karbon ayak izine eşit olduğunda, bu kişi veya kuruluş karbon nötrdür. Karbon dengelemelerin satın alınmasından elde edilen gelir, her zaman olmasa da genellikle yeşil teknolojilere yapılan yatırımlar gibi çevre dostu projelere yatırılır. Örneğin, bir kişi atmosfere belirli bir miktarda karbon salacak bir uçuş yapabilir. Kişi, o uçuşta salınan emisyonları hesaplamak için bir araç kullanır ve ardından bu emisyon miktarını dengelemek için bir komisyoncudan karbon kredisi satın alır. Aracı, ücretini çıkarır ve paranın geri kalanını yeniden ağaçlandırma çalışması gibi bir emisyon projesine yatırım yapmak için kullanır.

    Daha genel olarak, karbon dengeleme, başka yerlerde meydana gelen emisyonları telafi etmek için sera gazı emisyonlarının herhangi bir şekilde azaltılmasıdır. Karbon dengeleme kredileri, bir kuruluşun veya kişinin emisyonlarını azalttığını gösterir. Karbon dengeleme terimi, hem krediyi hem de karbon dengeleme işlemini tanımlamak için kullanılır.

    Bir karbon dengeleme kredisi, 1 metrik ton karbon dioksit emisyonunun azaltılmasını temsil eder. Karbon dengelemenin amacı, bir karbon ayak izinin tamamını veya bir kısmını azaltmaktır.

    Bu konuyla ilgili 2 tür sertifikalandırma söz konusudur:

    1. Yenilenebilir Enerji Sertifikası
    2. Karbon Azaltım Sertifikası
  • LCA YAŞAM DÖNGÜSÜ ANALİZİ

    Yaşam döngüsü analizi (LCA/Life Cycle Assessment), bir ürünle ilgili çevresel boyutları yaşam döngüsü boyunca değerlendirmek için kullanılan bir tekniktir. En önemli uygulamalar şunlardır:

    – Genellikle ürünler veya süreçlerdeki iyileştirmelere öncelik vermek amacıyla yaşam döngüsü aşamalarının genel çevresel yüke katkısının analizi

    – Dahili kullanım için ürünler arasında karşılaştırma

    Bir LCA çalışması dört aşamadan oluşur:

    • Aşama 1: Hedef ve kapsam, değerlendirmede ürün yaşam döngüsünün ne kadar büyük bir bölümünün alınacağını ve değerlendirmenin hangi amaca hizmet edeceğini tanımlamayı amaçlar. Sistem karşılaştırmasına ve belirli sürelere hizmet eden kriterler bu adımda açıklanmaktadır.

    • Aşama 2: Bu adımda, envanter analizi, ürün sistemi içindeki malzeme ve enerji akışlarının ve özellikle çevre ile etkileşimi, tüketilen hammaddeler ve çevreye emisyonların bir tanımını verir.

    • Aşama 3: Envanter analizinden elde edilen ayrıntılar, etki değerlendirmesine hizmet eder. Tüm etki kategorilerinin gösterge sonuçları bu adımda detaylandırılmıştır; her etki kategorisinin önemi normalleştirme ve nihayetinde ağırlıklandırma ile değerlendirilir.

    • Aşama 4: Bir yaşam döngüsünün yorumlanması, kritik incelemeyi, veri duyarlılığının belirlenmesini ve sonuç sunumunu içerir.

    Bir yaşam döngüsü değerlendirme çalışması yürütürken aşağıdaki konuların ele alınması gerekir:

    İnsan faaliyetlerinin çevreye yüklediği yükler, bir ürünün yaşam döngüsünün her aşamasında tüketilen kaynaklar ve enerji (girdiler); ortaya çıkan kirleticiler ve atıklar (çıktılar) hesaba katılarak belirlenebilir. Girdiler ve çıktılar daha sonra diğerlerinin yanı sıra yenilenebilir ve yenilenemez kaynakların, insan sağlığı ve biyolojik çeşitliliğin uzun vadeli sürdürülebilirliği üzerindeki olumsuz etkileri açısından değerlendirilir. Bunlar bilindikten sonra, çıktıların (veya envanterlerin) çevre üzerindeki etkisini azaltmak için önlemler alınabilir.

  • YEŞİL TEDARİK ZİNCİRİ YÖNETİMİ

    Üretim için gerekli hammadde tedarikinden başlayıp tüketicinin kullanımı sonunda oluşan atık/artık ürüne kadar uzun bir süreç söz konusudur. Bu zincirin her aşamasında çevreye zarar vermeyecek şekilde tek merkezden hareket edecek şekilde tasarlanması ‘Yeşil Tedarik Zinciri Yönetimi’ olarak ifade bulmaktadır. Bu zincirin adımları ortalama olarak şu şekildedir:

    • Yeşil satın alma
    • Yeşil üretim
    • Yeşil dağıtım
    • Tersine lojistik
    • Geri dönüşüm
    • Yeniden üretim
    • Yeniden kullanım
    • Bertaraf etme

    Yeşil Tedarik Zinciri’ nin tercih edilme sebepleri şu şekilde açıklanabilir:

    • Sınırlı olan doğal kaynakların tükenme ve kirlenme ihtimalinin azaltmayı hedeflemesi
    • Çevre koruma kanunlarının getireceği ağır yaptırımlara uğramamayı sağlaması
    • Kaynak ve enerji tasarrufu, depolama ve nakliye giderlerinde düşüş sağlayarak işletmeyi ekonomik açıdan daha rahat hale getirmesi
    • Küresel ölçekte istenen bir şey olduğu için uluslararası iş yapabilme potansiyeli sağlaması
    • İşletmelerin maliyetleri düştüğü ve performansları arttığı için rekabet açısından avantajlı hale getirmesi
  • SU AYAK İZİ HESAPLAMA

    Su ayak izi, insanlığın tüketilen ve/veya kirlenen su miktarları cinsinden temiz su tahsisinin bir ölçüsüdür.

    Kullandığımız, giydiğimiz, aldığımız, sattığımız ve yediğimiz her şeyin yapımı su gerektirir. Su ayak izi, kullandığımız mal ve hizmetlerin her birini üretmek için kullanılan su miktarını ölçer. Pirinç yetiştirmek gibi tek bir süreç, kot pantolon gibi bir ürün, arabamıza koyduğumuz yakıt veya çok uluslu bir şirketin tamamı için ölçülebilir. Su ayak izi ayrıca belirli bir ülke tarafından – veya küresel olarak – belirli bir nehir havzasında veya bir yeraltı suyundan ne kadar su tüketildiğini de söyleyebilir.

    Su ayak izi, şirketler, hükümetler ve bireyler için çok çeşitli soruları yanıtlamamızı sağlar. Örneğin:

    • Şirketimin operasyonlarında veya tedarik zincirinde su bağımlılığı nerede?
    • Su kaynaklarımızı koruyan düzenlemeler ne kadar iyi?
    • Gıda veya enerji kaynaklarımız ne kadar güvenli?
    • Kendi su ayak izimi azaltmak ve hem insanlar hem de doğa için suyu yönetmemize yardımcı olmak için bir şeyler yapabilir miyim?

    Sorduğunuz soruya bağlı olarak, su ayak izi, üretimin ton başına, hektar başına, para birimi başına ve diğer fonksiyonel birimlerde metreküp cinsinden ölçülebilir. Su ayak izi, sınırlı tatlı su kaynaklarımızın hangi amaçlarla tüketildiğini ve kirlendiğini anlamamıza yardımcı olur. Etkisi, suyun nereden ve ne zaman alındığına bağlıdır. Suyun zaten kıt olduğu bir yerden geliyorsa, sonuçları önemli olabilir ve eylem gerektirebilir.

    Su ayak izinin üç bileşeni vardır: yeşil, mavi ve gri. Bu bileşenler birlikte, tüketilen suyun kaynağını yağış/toprak nemi veya yüzey/yeraltı suyu olarak ve kirleticilerin özümsenmesi için gereken tatlı su hacmini tanımlayarak su kullanımının kapsamlı bir resmini sunar.

    Üç su ayak izi:

    Yeşil su ayak izi, toprağın kök bölgesinde depolanan ve buharlaşan, terleyen veya bitkiler tarafından dahil edilen yağıştan kaynaklanan sudur. Özellikle tarım, bahçecilik ve orman ürünleri için geçerlidir.

    Mavi su ayak izi, yüzey veya yeraltı su kaynaklarından elde edilen ve ya buharlaştırılan, bir ürüne katılan veya bir su kütlesinden alınıp diğerine iade edilen veya farklı bir zamanda iade edilen sudur. Sulu tarım, sanayi ve evsel su kullanımının her biri mavi su ayak izine sahip olabilir.

    Gri su ayak izi, belirli su kalitesi standartlarını karşılamak için kirleticileri özümsemek için gereken tatlı su miktarıdır. Gri su ayak izi, bir tatlı su kaynağına doğrudan bir boru yoluyla veya dolaylı olarak topraktan, geçirimsiz yüzeylerden veya diğer dağınık kaynaklardan akış veya sızıntı yoluyla boşaltılan nokta kaynaklı kirliliği dikkate alır.

  • KARBON AYAK İZİ HESAPLAMA

    Karbon ayak izi, eylemlerimiz tarafından üretilen toplam sera gazı (karbondioksit ve metan dahil) miktarıdır. Bugün, “karbon ayak izi” terimi genellikle bir faaliyet veya kuruluş tarafından salınan karbon miktarının (genellikle ton cinsinden) kısaltması olarak kullanılmaktadır. Karbon ayak izi aynı zamanda Ekolojik Ayak İzi’ nin önemli bir bileşenidir, çünkü biyolojik olarak üretken alan için rekabet eden bir taleptir. Bu emisyonları absorbe etmek için yeterli biyokapasite yoksa, yanan fosil yakıtlardan kaynaklanan karbon emisyonları atmosferde birikir. Bu nedenle, toplam Ekolojik Ayak İzi kapsamında karbon ayak izi rapor edildiğinde, tonlarca karbondioksit emisyonu, bu karbondioksit emisyonlarını tutmak için gereken verimli arazi miktarı olarak ifade edilir. Bu bize, yanan fosil yakıtlardan kaynaklanan emisyonları nötralize etmek için ne kadar biyokapasitenin gerekli olduğunu söyler.

    Elektrik kullanmak, araba kullanmak veya atıkların atılması gibi günlük faaliyetlerimizin çoğu sera gazı emisyonlarına neden olur. Bu emisyonlar birlikte bir hanenin karbon ayak izini oluşturur. Hesaplayıcı, ayak izinizi üç alanda tahmin eder: ev enerjisi, ulaşım ve atık. Herkesin karbon ayak izi, bulunduğu yere, alışkanlıklarına ve kişisel tercihlerine bağlı olarak farklıdır.

  • NUMUNE TAŞIMA ve SAKLAMA KOŞULLARI

    Numune saklama ve taşıma koşulları, analiz sonuçlarının güvenilirliği ve doğruluğu açısından olmazsa olmazların başında gelir. Uygun olmayan sıcaklıklarda saklanan veya uygun olmayan kaplarda taşınan numuneler, kimyasal bileşimin değişmesine, mikrobiyal kontaminasyona ya da parametrelerde sapmalara neden olabilir. Bu durum, yapılacak olan analizlerin geçersiz hale gelmesine neden olabileceği gibi dayanağı geçersiz/yanlış çevresel değerlendirmelere sebebiyet verebilir.

    Özellikle ağır metaller, organik kirleticiler ve biyolojik numuneler gibi hassas materyaller için her aşamada ilgili standartlara uygun muhafaza sağlanması, bilimsel tabanlı ve sürdürülebilir çevre yönetimi için vazgeçilmezdir. Numunenin ilk alındığı andan analizi yapacak olan laboratuvara ulaşana kadar geçen sürecin titizlikle takip edilmesi, doğal ekosistemlerin ve insan sağlığının korunmasında kritik bir rol oynar.

    HALİÇ ÇEVRE LABORATUVARI; numune saklama ve taşıma koşullarını TS ISO EN/ IEC 17025 standardına ve TS EN ISO 5667-3 Standartlarına uygun şekilde yürütmekte olup, TÜRKAK tarafından AKREDİTE edilmiş, T.C. Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından yetkilendirilmiş bir laboratuvardır.

     

    Yönetmelikler Numune Taşıma ve Saklama Koşulları