Demo

Kategori: Blog

  • HİDROJEN SÜLFÜR VE MARUZİYETİ

    Yüzlerce yıldır sarımsak sihirli bir ilaç olarak kabul edildi. Son araştırmalar, sarımsağın faydalı etkilerinin en azından bir kısmının H2S üretiminden kaynaklandığını göstermektedir .

    Şimdiye kadar sarımsaktan en iyi karakterize edilen bileşik allisindir (dialil tiyosülfinat). Bu bileşik sulu çözeltilerde kararsızdır ve dialil sülfit (DAS), dialil disülfid (DADS) ve dialil trisülfid (DATS) dahil olmak üzere birçok bileşiğe hızla ayrışır.

    İlk olarak 1777’de Carl Wilhelm Scheele tarafından keşfedilen hidrojen sülfür (H2S), geleneksel olarak çürük yumurtaların karakteristik kokusuna sahip zehirli bir hava kirleticisi olarak bilinir. Bununla birlikte, bu gaz halindeki molekül, yakın zamanda, türdeşleri olan nitrik oksit (NO) ve karbon monoksit (CO) ile birlikte gazotransmitter ailesinin bir üyesi olarak kabul edilmiştir.

    Hidrojen sülfür renksiz, yanıcı, oldukça zehirli bir gazdır. Sıvılaştırılmış, sıkıştırılmış gaz olarak sevk edilir. 0,5 ppb kadar düşük konsantrasyonlarda tespit edilebilen karakteristik bir çürük yumurta kokusuna sahiptir.

    Hidrojen Sülfüre Maruz Kalmanın Yolları

    İnhalasyon:

    Solunum, hidrojen sülfür maruziyetinin ana yoludur. Gaz akciğerler tarafından hızla emilir. Koku eşiği (0,5 ppb), OSHA üst limitinden (20 ppm) çok daha düşüktür. Bununla birlikte, güçlü kokusu kolayca tanımlansa da koku yorgunluğu yüksek konsantrasyonlarda ve sürekli düşük konsantrasyonlarda meydana gelir. Bu nedenle koku, hidrojen sülfürün varlığının güvenilir bir göstergesi değildir ve tehlikeli konsantrasyonlar için yeterli uyarı sağlamayabilir . Hidrojen sülfür havadan biraz daha ağırdır ve kapalı, iyi havalandırılmayan ve alçak alanlarda birikebilir.

    Yetişkinlerle aynı düzeyde hidrojen sülfüre maruz kalan çocuklar, daha büyük akciğer yüzey alanına sahip oldukları için daha büyük dozlar alabilir. Ek olarak, kısa boyları ve yere daha yakın bulunan daha yüksek hidrojen sülfür seviyeleri nedeniyle aynı konumdaki yetişkinlerden daha yüksek seviyelere maruz kalabilirler. Çocuklar, hava yollarının nispeten daha küçük çapları nedeniyle aşındırıcı maddelere karşı yetişkinlerden daha savunmasız olabilirler.

    Cilt/Göz Teması

    Nispeten düşük seviyelerde bile hidrojen sülfüre uzun süre maruz kalmak ağrılı dermatite ve gözlerde yanmaya neden olabilir. Sıvılaştırılmış gazla doğrudan temas, donmalara neden olabilir. Sağlam deri yoluyla emilim minimaldir.

    Yutma

    Hidrojen sülfür oda sıcaklığında bir gaz olduğundan, yutulması olası değildir.

    Kaynaklar/Kullanımlar

    Hidrojen sülfür organik maddelerin çürümesiyle doğal olarak üretilir ve kanalizasyon çamurundan, sıvı gübreden, kükürt kaplıcalarından ve doğal gazdan salınır. Petrol rafinasyonu, tabaklama, madencilik, odun hamuru işleme, suni ipek üretimi, şeker pancarı işleme ve sıcak asfalt kaplama gibi birçok endüstriyel işlemin bir yan ürünüdür. Hidrojen sülfür, nükleer reaktörler için elementel kükürt, sülfürik asit ve ağır su üretmek için kullanılır.

    Hidrojen Sülfürün Sağlık Etkileri

    • Hidrojen sülfür bir mukoza zarı ve solunum yolu tahriş edicidir; Ani veya gecikmeli olabilen pulmoner ödem, yüksek konsantrasyonlara maruz kaldıktan sonra ortaya çıkabilir.
    • Akut maruz kalma belirtileri mide bulantısı, baş ağrısı, deliryum, dengesiz denge, titreme, kasılmalar ve cilt ve göz tahrişini içerir.
    • Yüksek konsantrasyonlarda hidrojen sülfürün solunması son derece hızlı bilinç kaybı ve ölüme neden olabilir. Sıvılaştırılmış gaza maruz kalmak donma yaralanmasına neden olabilir.

    Feyza YALÇIN

    Kimyager

     

    KAYNAKLAR

    https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/

    https://wwwn.cdc.gov/

     

    Diğer Blog Yazılarımız İçin: https://demo.haliccevre.com/blog/ 

  • KARBON SİYAHI

    Çekme ve aşınma özelliklerinin çok önemli olduğu birçok kauçuk üründe karbon siyahı kullanılır. Tür veya miktardaki ayarlamalar, bu özelliklerin yanı sıra sertlik, yırtılma mukavemeti ve elektriksel iletkenliği de etkileyebilir.

    Karbon siyahı testi tipik olarak formül araştırmaları ve yeniden yapılandırmaları sırasında veya kalite kontrol olarak gerçekleştirilir. Test, bir karbon siyahının ait olduğu tip veya ailenin yanı sıra belirli bir malzeme veya bileşik içinde kullanılan karbon siyahı miktarının tanımlanmasını içerebilir.

    Karbon siyahı analizi için kullanılan bazı yönetmeler şöyle özetlenebilir:

    TGA

    (Termogravimetrik analiz)

    Termogravimetrik analiz, zamanla sıcaklık arttıkça malzemelerin kütlesindeki değişiklikleri ölçen bir tekniktir. Ağırlıktaki değişiklikler, bileşikteki malzeme kategorileri hakkında veri sağlamak için test boyunca izlenir.
    TEM

    (İletim Elektron Mikroskobu)

    Transmisyon Elektron Mikroskobu, elektronları ince bir malzeme numunesinden ileten bir tekniktir. Elektronlar, araştırmacıların kimyasal makyajı gözlemlemelerine olanak tanıyan çok yüksek çözünürlüklü bir görüntü oluşturmak için malzeme ile reaksiyona girer.
    ASTM D1508 Karbon Siyahı, Peletlenmiş İnce Tozlar ve Aşınma için Standart Test Yöntemi
    ASTM D1510 Karbon Siyahı için Standart Test Yöntemi—İyot Adsorpsiyon Sayısı
    ASTM D1514 Karbon Siyahı için Standart Test Yöntemi—Elek Kalıntısı
    ASTM D2414 Karbon Siyahı için Standart Test Yöntemi—Yağ Soğurma Sayısı (OAN)
    ASTM D6556 Karbon Siyahı için Standart Test Yöntemi—Azot Adsorpsiyonuyla Toplam ve Dış Yüzey Alanı
    OSHA ID 196 İşyeri Havasında Karbon Siyahı Test Yöntemi—Gravimetrik Analiz Yöntemi

    Feyza YALÇIN

    Kimyager

    KAYNAKLAR:

    https://www.osha.gov/

    https://www.smithers.com/

     

    Diğer Blog Yazılarımız İçin: https://demo.haliccevre.com/blog/ 

  • GÜRÜLTÜ ÖLÇÜTÜ EĞRİLERİ (NC EĞRİLERİ) ÖLÇÜMÜ ve DEĞERLENDİRMESİ

    Gürültü Ölçütü (NC-Noise Criteria) Eğrileri kapalı bir alanın arka plan gürültüsünün değerlendirilmesi için kullanılan kriterdir ve çoğunlukla arka plan gürültüsünün kapalı alandaki faaliyetleri olumsuz olarak etkileyecek kadar yüksek olup olmadığının belirlenmesi için kullanılmaktadır.

    NC, ilk olarak Amerikan Ulusal Standartlar Enstitüsü’ndeki (ANSI) diğer inşaat uzmanları ve akustik mühendisleriyle birlikte MEP (mekanik, elektrik ve tesisat) mühendisleri tarafından geliştirilmiştir. Zaman içerisinde ISO (Uluslararası Standartlar Teşkilatı) ve ASA (Amerika İstatistik  Enstitüsü) ’ de benzer kriterler yayınlamıştır.

    Gürültü kriteri (NC), bir frekans aralığında belirli bir alandaki gürültü seviyesini tanımlamak için tek bir indeks kullanmaktadır. Tek bir NC numarası, 63 Hz ila 8.000 Hz arasındaki oktav bandı merkez frekansları aralığını kapsayan benzersiz bir eğriyi temsil eder.

     

     

     

     

     

     

     

     

     

     

     

     

     

    NC Eğrileri

     

     

     

     

     

     

     

    NC Değerlerine Karşılık Gelen Oktav Bant Basıncı Düzeyleri

    NC değeri, her bir oktav bandında ölçülen ses basıncının grafiğini çizerek belirlenebilir. Her eğri, belirli bir NC değeri için ulaşılabilecek maksimum oktav bant basıncı düzeyini belirtmektedir. Ölçülen oktav bant basıncı, NC eğrileri üzerinde işaretlenir ve en büyük eğriye yakın olan NC değeri ölçümü yapılan ortamın NC değerini belirler. Başka bir deyişle eğriler, kapalı alanların kabulünü karşılamak için aşılmaması gereken oktav bant spektrumlarının sınırlarını tanımlar.

    Eğri Üzerinde Ölçülen Değerin Gösterimi

     

     

     

     

     

     

     

     

     

    Yukarıdaki örnekte çizilen ölçüm değerine göre NC değeri 57 olarak bulunmuştur.

    Çeşitli Kapalı Yerlerdeki Arka Plan Gürültüsü İçin Önerilen NC Değerleri

    Kapalı Alan NC Değeri
    Yayın Ve Kayıt Stüdyoları 15-20
    Konser Ve Opera Salonları 20-25
    Tiyatrolar Ve Toplantı Salonları 25-30
    Sinemalar 30-35
    Hastane Odaları 25-35
    Evler, Yatak Odaları 25-35
    Kütüphaneler, Özel Ofisler, Sınıflar Ve Mahkeme Salonları 30-35
    Genel Ofisler 35-45
    Restoran, Kafeterya Ve Kantinler 35-45
    Büyük Mağazalar Ve Dükkanlar 35-45
    Spor Salonları Ve Yüzme Havuzları 35-50
    Mutfaklar 40-50
    Yazıcı Vb. Cihazların Çalıştığı Ofisler 40-50
    Bilgisayar Odaları, Tuvalet Ve Banyolar 45-55
    Üretim Yapılan Bölgeler, Fabrikalar (Hafif Sanayi) 45-65
    Fabrikalar (Ağır Sanayi) 55-75

     

    Nihan ERMİŞ GÜLENÇ

    Yüksek Fizikçi

     

    KAYNAKLAR

    https://www.engineeringtoolbox.com/nc-noise-criterion-d_725.html

    https://altaintegra.com/courses/201912a-noise-criteria/

    https://www.nti-audio.com/en/support/know-how/what-are-noise-curves

    H.Nevzat Özgüven (2008) Gürültü Kontrolü, Endüstriyel ve Çevresel Gürültü, Genişletilmiş 2.Basım

     

    Diğer Blog Yazılarımız İçin: https://demo.haliccevre.com/blog/ 

  • MARMARA DENİZİ VE MÜSİLAJ SORUNU

    Marmara denizi ve müsilaj sorunu son zamanlarda artarak gündeme geliyor. Küresel ısınmadan kaynaklı iklim değişiklikleri ve bunun sebep olacağı olumsuz sonuçlar sık sık gündeme gelse de bu sorunlar arasında müsilajdan nedense pek bahsedilmez.

    Müsilaj; denizde bulunan mukus benzeri organik madde topluluğudur. Denizdeki biyolojik yaşamın bir sonucu olarak ortaya çıkar. Kimyasal olarak bakacak olursak;  şekerlerden oluşan büyük bir moleküldür diyebiliriz. Yani bir tür polisakkarittir.

     

    Özellikle fitoplanktonlar ve bitkiler sürekli müsilaj salgılarlar; fakat bazı koşulların bir araya gelmesi ile bu durum büyük kitleler haline geldiğinde sorun olmaya başlar. Deniz sümüğü, deniz salyası gibi çeşitli şekillerde de adlandırılabilir.

    Müsilaj kremsi, jelatimsi bir yapıdadır. Normalde tehlikeli bir madde değildir ancak E. coli dahil olmak üzere virüsleri ve bakterileri çekebilir ve ayrıca denizin altındaki yaşamı boğan bir battaniye haline gelebilir.  Sıklıkla Akdeniz’ de görülür ve daha uzak sulara yayılabilir.

    Müsilaj ve neden olduğu sorunlar son zamanlarda Türkiye gündeminden düşmeyen bir konu olarak hepimizi ilgilendiren bir durum haline gelmiştir. Temel olarak müsilaj oluşumunu tetikleyen 3 ana faktör vardır:

    1. İklim değişikliği sebebiyle ani deniz suyu sıcaklığı artışı
    2. Durağan ve kapalı deniz ortamı
    3. Deniz kirliliği ve organik atık miktarındaki artış

    TC Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ nın bu konuyla ilgili yayımladığı 22 maddelik ‘Marmara Denizi Eylem Planı’ ise aşağıdaki gibidir:

    1- Önümüzdeki hafta itibariyle Marmara Belediyeler Birliği bünyesinde ise Bilim ve Teknik Kurulu oluşturulacak.

    2- Marmara Denizi Bütünleşik Stratejik Planı üç ay içerisinde hazırlanarak çalışmalar bu plan çerçevesinde yürütülecek.

    3- Marmara Denizi’nin tamamını koruma alanı olarak belirleme çalışmaları başlatılacak, 2021 yılı sonuna kadar tamamlanacak.

    4- Acil müdahale kapsamında 8 Haziran 2021 tarihinden itibaren, 7/24 esasıyla, Marmara Denizi’ndeki müsilajın bilimsel temelli yöntemlerle tamamen temizlenmesine yönelik çalışmalar başlatılacak.

    5- Bölgede bulunan mevcut atık su arıtma tesislerinin tamamı ileri biyolojik arıtma tesisine dönüştürülecek.

    6- Marmara Denizi’ne deşarj yapan atık su arıtma tesislerinin deşarj standartları 3 ay içerisinde güncellenerek hayata geçirilecek.

    7- Arıtılmış atık suların mümkün olan her yerde yeniden kullanımı artırılacak, desteklenecek. Temiz üretim teknikleri uygulanacak.

    8- Atık su arıtma tesislerini gerektiği gibi işletmeyen OSB’lerin rehabilitasyon ve iyileştirme çalışmalarıyla ileri arıtma teknolojilerine geçişi hızlandırılacak.

    9- Atık su arıtma tesislerinin yapımı ve işletilmesini çok daha kolay hale getirmek için kamu-özel sektör işbirliği modelleri hayata geçirilecek.

    10- Marmara Denizi’ne gemilerin atık sularının boşaltılmasının önlenmesine yönelik, Marmara Denizi’ne giriş yapan gemilerin atıklarının Boğaz girişlerinde atık alma gemilerine veya atık kabul tesislerine vermelerini sağlayan düzenleme üç ay içerisinde yapılacak.

    11- Tersanelerde temiz üretim teknikleri yaygınlaştırılacak.

    12- Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız tarafından yapılan çalışmalar çerçevesinde alıcı ortama deşarj yapan atık su arıtma tesislerinin tamamı 7/24 online izlenecek.

    13- Marmara Denizi kıyılarını kapsayacak şekilde Bölgesel Atık Yönetimi Eylem Planı ve Deniz Çöpleri Eylem Planı üç ay içerisinde hazırlanarak uygulamaya konulacak. 1 yıl içinde Marmara bölgesinin tüm illerinde, ilçelerinde Sıfır Atık Uygulamasına geçeceğiz.

    14- İyi tarım ve organik tarım uygulamaları ile basınçlı ve damlama sulama sistemleri yaygınlaştırılacak.

    15- Marmara Denizi’yle ilişkili havzalarda, dere yataklarına yapay sulak alanlar ve tampon bölgeler oluşturularak kirliliğin denize ulaşması önlenecektir.

    16- Zeytin karasuyu ve peynir altı suyu kaynaklı kirliliğin önlenmesi için, atık su azaltımını gerçekleştirecek teknolojik dönüşümler sağlanacaktır.

    17- Fosfor ve yüzey aktif madde içeren temizlik malzemelerinin kullanımı aşamalı olarak azaltılacaktır.

    18- Marmara Denizi’ndeki tüm hayalet ağlar 1 yıl içerisinde temizlenecek.

    19- Balıkçılık faaliyetlerinin ekosistem temelli yapılması sağlanacak, koruma alanları geliştirilecek.

    20- Müsilaj nedeniyle zarar gören balıkçılara ekonomik destek sağlanacaktır.

    21- Deniz kirliliğinin önlenmesi ve vatandaşlarımızın bilinçlendirilmesi amacıyla kamuoyunun bilgilendirecek bir platform oluşturulacak.

    22-Bu eylem planları kapsamındaki yatırımlar, yerel yönetimlerle birlikte 3 yıl içerisinde tamamlanacak.

    Feyza YALÇIN

    Kimyager

     

    KAYNAKLAR

    https://csb.gov.tr/

     

    Diğer Blog Yazılarımız İçin: https://demo.haliccevre.com/blog/ 

  • BUTİLGLİKOL MARUZİYETİ

    Butilglikol Nedir?

    Butilglikol’ un bir diğer yaygın adı da ‘2-Bütoksietanol’ dür. Etilen glikol monobutil eter (EGBE) de diğer bir adıdır. Tatlı bir tadı ve eter benzeri bir kokusu olan renksiz bir sıvıdır. Uçuculuğu düşüktür, kaynama noktası ise yüksektir. Gözlere, cilde, böbreklere ve kana zarar verebilir. İşçiler maruziyetinden zarar görebilir. Maruz kalma seviyesi doza, süreye ve yapılan işe bağlıdır.

     

    Butilglikol Kullanım Alanları Nerelerdir?

    Su ve organik maddelerin çoğu ile kolayca karışabiliyor olması nedeniyle 2-Butoksietanol birçok endüstride kullanılmaktadır. Çözücü olarak kullanılır ve boya sıyırıcılarda, tinerlerde ve ev temizleyicilerinde bulunur.

     

    Butilglikol Maruziyeti Riskini Kimler Taşır?

    2-butoksietanol’ e maruz kalma riski taşıyan çalışanlara şu örnekler verilebilir:

    • Serigrafi ve baskı mesleklerinde çalışanlar
    • Mobilya yapan veya tamir eden işçiler
    • Sprey boya kullanan işçiler
    • Sıvı deterjan, temizlik deterjanı ve endüstriyel deterjanların imalatında çalışanlar
    • Mekanik ve hidrolik sıvılara maruz kalan diğerleri
    • Bazı kozmetik ürünleri üreten fabrika çalışanları

     

     

    Uçuculuğunun düşük olması sebebiyle boyaların geç kurumasını ve bu sayede çatlamamasını sağlar. Bu yüzden en yaygın kullanıldığı sektör su bazlı boya üretimidir. Bazı ürünlerin üretiminde birincil bileşendir: sıvı sabunlar, vernikler, lateks boyalar, yapıştırıcılar, kozmetik malzemeler, kuru temizleme ürünleri vs. Ayrıca mumlarda, yağlarda, reçinelerde kullanılır. Deri kumaşlarda koruyucu madde olarak kullanılır. Bir diğer kullanım alanı ise; yangın köpüklerinde yardımcı madde olarak bulunmasıdır.

     

    Feyza YALÇIN

    Kimyager

     

    KAYNAKLAR

    https://www.cdc.gov/

     

    Diğer Blog Yazılarımız İçin: https://demo.haliccevre.com/blog/ 

  • DİOKSİN- FURANLAR

    Dioksin-Furan Nedir?

    Dioksin-furanlar (PCDD/F) yapılarında C, H, O ve Cl içerirler. Renksiz, kokusuz bileşiklerdir. Doğada bilinen 210 farklı çeşitleri mevcuttur ve bunların 75’i PCDD, 135’i ise PCDF sınıfındandır. Bu bileşiklerinden 17 adedi aşırı toksikdir. Analizlerde de genellikle bu dioksinler kullanılır. Bunların adlandırılmaları içerdikleri klor atomuna göre yapılır. Yapılarında 4 ila 8 klor atomu bulunur. Bunların içinde de 2,3,7,8- tetraklordibenzo-p-dioksin en zehirli olandır.

     

    Dioksin-Furan Kaynakları Nelerdir?

    Dioksin ve furanlar; kimyasal ürünlerin üretiminde zararlı yan ürün olarak ortaya çıkarlar. Yani ticari amaçla üretilmezler. Zaten kullanım alanları da yoktur. Dioksin-furan kaynakları şu şekilde sayılabilir:

    • Atık yakım üniteleri ve atıkların yakılması
    • Metal üretim ve/veya metal işleme tesisleri
    • Kömür, petrol ve petrol türevlerinin yakılması
    • Araba tekerleği üretiminde
    • Ağaç endüstrisinde klorlu maddelerin kullanımı durumunda
    • Fungisid, insektisid ve bakterisid gibi ürünlerin üretimi esnasında (özellikle bakırın varlığı söz konusu ise)
    • Elektrik üretim tesislerinde
    • Mineral (kireç, çimento, seramik, cam, asfalt vs) üretim tesisleri
    • Sigara içilmesi
    • Orman yangınları,
    • Volkanik patlama gibi doğal olaylar

     

    Dioksin-Furanın Çevreye Yayılması ve İnsan Vücuduna Giriş Yolları

    Dioksinler kirletici kaynaklardan ortaya çıktıktan sonra doğal yollar vasıtası ile taşınabilmektedir. Hava, su ve toprağa karışarak çok farklı yerlere toksik etki taşıyabilirler. Atık yakma ünitelerine yakın yerlerde otlayan hayvanların etlerinde bu tür maddelere rastlanması bunu en net şekilde göstermektedir. Özellikle su ve toprağa karışan dioksin partikülleri daha sonra kirlenmiş bu toprakta yetiştirilen bitkiler vasıtasıyla insan yada hayvanların vücutlarına girer. Zaten dioksinler sudan ziyade yağ dokuda çözündükleri için de durum daha da tehlikeli bir hal alır.

    İnsanlarda karaciğer proteinlerine sıkıca bağlandıkları için yağ dokularında ve de karaciğerde birikirler ve bu sayede insan vücudunda yıllarca kalabilirler. Özellikle kilolu insanlar daha fazla yağ doku içerdikleri için dioksin depolanması konusunda daha yüksek risk grubuna girerler.

    Benzer şeiklde anne sütü yağında da birikebilirler. Böylece de anne sütüyle beslenen bebeklerde, yetişkin bireylere oranla daha yüksek miktarlarda dioksin olduğu gözlemlenmiştir.

    Amerika Çevre Koruma Ajansı (EPA)’ nın açıklamalarına göre, insanlarda zararlı olabilecek dioksin yükü,14 ng/kg’ dır. Yine EPA’nın açıklamalarına göre, dioksinin insanlardaki yarı ömrü de 7-14 yıl arasındadır.

    Resim 2: Dioksin-Furan Döngüsü

     

    Dioksin-Furanın İnsan Sağlığına Zararları Nelerdir?

    • Çeşitli kanserler. Özellikle sindirim sistemi, karaciğer ve göğüs kanserleri
    • Gelişme ve büyüme bozuklukları
    • Tükenme (Wasting) sendromu
    • Bazı doğumsal anomalilikler (damak yarığı, kusurlu böbrek oluşumu vb)
    • İmmunotoksisite
    • Nörotoksisite
    • Kardiyotoksisite
    • Üreme bozuklukları
    • Yüksek tansiyon, mide bulantısı vs
    • Zeka geriliği

     

    Dioksin-Furanı Azaltma Yöntemleri Nelerdir?

    • Hastane atıkları da dahil tüm atıkların doğru ve uygun biçimde bertaraf edilmesi
    • Gıdalarda PCDD, PCDF ve PCB oranlarının izlenmesi
    • Anne sütünde PCDD, PCDF ve PCB oranlarının izlenmesi
    • Üretim proseslerinde kullanılan maddelerin bunları ortaya çıkarmayacak şekilde değiştirilmesi
    • Üretim yerlerindeki işletme koşullarının iyileştirilmesi (Yanma koşullarının daha verimli hale getirilmesi gibi)

     

     

    Kubilay SUDAN

    Çevre Mühendisi

     

    KAYNAKLAR

    • Mustafa Cüneyt GEZEN, Dioksinler ve Bunların İnsan Sağlığı Üzerine Etkileri, Üsküdar Üniversitesi
    • Bülent TUNA, Ayşe OLGUN, Dioksin Furanların İnsan Sağlığına Etkileri ve İsdemir’de Dioksin Furan Emisyonlarının İzlenmesi, Hava Kirliliği ve Kontrolü Ulusal Sempozyumu‐2008
    • Güneş G (2007). Dioksin ve Furan’ın Oluşum Mekanizmaları ve Giderilme Teknolojileri. Yüksek lisnas tezi. Yıldız Teknik Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Çevre Mühendisliği Anabilim Dalı. İstanbul.
    • Erol BAYTOK,Nuriye Tuğba BİNGÖL,Gıdalarımızla Soframıza ve Hayatımıza Giren Toksin:Dioksin,YYU Veteriner Fakültesi Dergisi,2013
    • Hişmioğulları, ŞE.,Hişmioğulları AA.,Kontaş, AT. 2012. Dioksin ve dioksin benzeri kimyasalların toksik etkileri. Balıkesir Sağlık Bilim. Derg.

     

    Diğer Blog Yazılarımız İçin: https://demo.haliccevre.com/blog/ 

  • SARİN GAZI

    Sarin Gazı Nedir?

    Sarin gazı direkt olarak sinir sistemine etki ettiği için bir diğer adı da sinir gazıdır.  Alman bir kimyager olan Gerald Schrader tarafından 1938 yılında keşfedilmiştir ve insan yapımıdır.  Oldukça tehlikeli ve öldürücü bir maddedir. Hem renksiz hem de kokusuz bir gaz olduğu için fark edilmesi çok zordur. Sinir sistemine etki etmeye başladığı andan itibaren felç etme yolunda hızla ilerler.  Havadan daha ağır olduğu için de odanın tabanına doğru hareket eder.

    Sıvı halde bulunduğu durumlar da mevcuttur. Sıvı formda olduğu zamanlarda temas yoluyla deride herhangi bir tahribat yapmadan emilerek vücuda girer ve ilerler. Sinir sistemi üzerinde etkili olmaya başlaması için gereken süre biraz da vücuda giriş yoluna bağlıdır. Hatta vücuda giriş yolu gelişen semptomları, hatta semptomların sıralamasını dahi etkilemektedir.

    Sarin Gazı Nasıl Etki Eder?

    Sinir uçlarına etki eder ve kasların kasılıp gevşemesini engeller. Dolayısıyla nefes alışverişini sağlayan kaslar inaktif hale gelir ve bu da boğulmaya yol açar.

    Akciğerler çok sayıda kan damarı içerdiği için; solunum yoluyla alınan sarin gazı bu damarlar sayesinde hızlı bir şekilde dolaşım sistemine girerek hedef organlara çabucak ulaşır. Bu yüzden en hızlı zehirlenme solunum yoluyla oluşur ve yüksek konsantrasyonlarda birkaç dakika içinde ölüm gerçekleşir. Düşük dozlarda maruziyet söz konusu ise; bulanık görme, göz bebeklerinde küçülme, burun akıntısı, salyalanma, anksiyete, kâbus görme, baş dönmesi, kusma, ishal gibi semptomlar gözlemlenir. Maruz kalma konsantrasyonu yükseldikçe semptomlar daha da şiddetlenir ve hızlanır. Yeteri kadar yüksek konsantrasyon söz konusu ise, ani bilinç kaybı ve hatta bazen de hiçbir semptom daha ortaya çıkamadan ölüm gerçekleşir.

    Sarin Gazı Kullanım Alanları Nelerdir?

    Bu tarz semptom ve sonuçlara yol açtığı için de savaşlarda kimyasal silah olarak kullanıldığı olmuştur maalesef. 1991’de Birleşmiş Milletler tarafından kitle imha silahları kategorisine alınmıştır.  Ayrıca 1993 yılında Kimyasal Silahlar Sözleşmesi ile üretilmesi ve depolanması yasaklanmıştır.

    Zaman zaman dizi ve filmlerde de ismi geçebilmektedir. Lost dizisinde veya Testere II filminde olduğu gibi.

    Sarin Gazı Maruziyeti Nasıl Önlenebilir?

    Bir maruziyet riski varsa ya da maruziyet gerçekleşti ise;

    • Hızla izole bir ortama girilmelidir
    • Özel maske ve koruyucu kıyafetler giyilmelidir
    • Mümkün olan ilk anda kıyafetler değiştirilmelidir
    • Su ve sabun ile arındırma yapılmalıdır
    • Spesifik antidotu atropindir. (Atropin, asetilkolin reseptörlerinin önünü keserek aşırı sinir uyarılmasını önleyebilir)

    Enes DURAN

    Çevre Mühendisi

     

    KAYNAKLAR

    http://www.enbursa.com

    https://www.aa.com.tr

    https://www.bbc.com

    http://file.atuder.org.tr/_atuder.org

    https://www.hurriyet.com.tr

    http://www.ttb.org.tr

     

    Diğer Blog Yazılarımız İçin: https://demo.haliccevre.com/blog/ 

  • ANTİMON MARUZİYETİ

    Günlük Hayatta Antimon Maruziyeti

    Antimon çevrede doğal olarak bulunduğu için, her gün çok düşük seviyelerde, çoğunlukla yiyecek ve içme suyunda ister istemez maruz kalıyorsunuz. Ayrıca havada çok düşük seviyelerde antimona maruz kalabilirsiniz. Bazı plastik su şişelerinden su içmek daha yüksek seviyede antimon maruziyetine sebep olabilir, ancak bu seviyelerin sağlık etkilerine neden olduğu bilinmemektedir.

    İzabe tesisleri, kömürle çalışan tesisler ve çöp yakma tesisleri gibi atık sahalarının veya onu işleyen veya serbest bırakan endüstrilerin yakınında daha yüksek seviyelerde antimon bulunabilir.

    Antimon içeren havayı soluduğunuzda, antimon parçacıkları ciğerlerinizde birikebilir. Bu parçacıklardan bazıları öksürüp yutulabilir. Akciğerlerin derinliklerinde biriken küçük parçacıklar, akciğerlerin iç yüzeyinden geçerek kan dolaşımına girebilir. Akciğerlerinizdeki antimon, antimon bileşiğine bağlı olarak birkaç gün veya hafta sonra kanınıza girecektir. Antimon trioksit gibi kolayca çözünmeyen bileşikler, akciğerlere zarar verebilecekleri yerde daha uzun süre akciğerlerde kalacaktır.

    Yediğiniz veya içtiğiniz antimonun küçük bir miktarı birkaç saat sonra kana karışır. Yiyecek veya sudaki antimon miktarı ve formu, kanınıza ne kadar antimon gireceğini etkiler.

    Antimon Maruziyeti ve Zararları

    Gözlere ve cilde zararlı olabilir. Antimon ayrıca akciğerler, kalp ve mide ile ilgili sorunlara da neden olabilir. İşçiler, antimon ve bileşiklerine maruz kalmaktan zarar görebilir. Maruz kalma seviyesi doza, süreye ve yapılan işe bağlıdır.

    Antimon birçok sektörde kullanılmaktadır. Alev geçirmez malzemelerin yapımında ve bazı boya, cam ve pillerde kullanılır. Antimon, dayanıklılıklarını artırmak için kurşun gibi malzemelerle birleştirilir. Antimona maruz kalma riski taşıyan bazı çalışma alanları şu şekildedir:

    • Metal lehimleme ve sert lehimleme işlerinde yer alan çalışanlar
    • Cam işleme endüstrilerindeki işçiler
    • Antimon madenciliği ve çıkarma süreçlerinde yer alan çalışanlar
    • Antimon bileşikleri ve alaşımları etrafında çalışan işçiler

    Antimon Nedir?

    Antimon (Sb), gümüş beyazı kırılgan bir katı veya koyu gri parlak bir tozdur. Çevrede antimon metali, cevherlerde (doğada mineraller bulunan kayalar) antimon bileşikleri oluşturmak için diğer maddelerle birlikte bulunur. Antimon, üç değerlikli veya beş değerlikli olarak adlandırılan iki kimyasal “durumda” var olabilir.

     

     

     

     

    Antimonun Kullanım Alanları Nelerdir?

    Antimon cevherleri çıkarılır ve daha sonra kurşun akü bataryalarında, lehimde, sac ve boru metalinde, yataklarda, dökümlerde ve kalayda kullanılan antimon alaşımları oluşturmak için diğer metallerle karıştırılır. Antimon oksit, tekstil ve plastiklere alev almalarını önlemek için eklenen bir antimon bileşiğidir. Ayrıca boyalarda, seramiklerde ve havai fişeklerde ve plastik, metal ve cam için emaye olarak kullanılır.

    Antimonun Sağlık için Faydaları Var mıdır?

    Antimon, tıbbi nedenlerle kullanıldığında faydalı etkilere sahip olabilir. Belirli parazit türleriyle enfekte olmuş insanları tedavi etmek için bir ilaç olarak kullanılmıştır. Kalp sorunları, bulantı ve kusma, kas ve eklem ağrısı gibi bazı yan etkiler bildirilmiştir.

    Mevcut sağlık etkileri verilerinin çoğu, beş değerli antimon bileşiklerinden daha zararlı görünen üç değerlikli antimon bileşikleri içindir. Tipik olarak daha yüksek antimon seviyelerine maruz kalan işçilerde yapılan araştırmalar, antimon tozunun solunmasının kalp ve akciğer problemlerine, mide ağrısına, ishale, kusmaya ve mide ülserlerine neden olabileceğini göstermektedir. Yüksek dozda antimon yutmak insanlarda kusmaya neden olabilir.

    Antimonun insanlara zarar verip vermeyeceğini öğrenmenin bir yolu, laboratuvar hayvanlarında araştırmalar yapmaktır. Bu çalışmaların çoğu, çevrede bulunan seviyelerden daha yüksek olan dozları test etmiştir. Yüksek düzeyde antimon soluyan laboratuvar hayvanlarında yapılan çalışmalar, akciğer ve kalp hasarını bildirmiştir. Antimon yutan hayvanlarda karaciğer hasarı, kan şekeri seviyelerinde düşüş ve gelişimsel etkiler (büyümede azalma) bulunmuştur. Antimon ayrıca cildi ve gözleri tahriş edebilir.

    Yüksek düzeyde antimon trioksit soluyan sıçanlarda yapılan bazı çalışmalarda akciğer kanseri bulundu.

    Antimon ile kirlenmiş bir atık alanının yakınında yaşıyorsanız, çocukların kir içinde yemek yemesini veya oynamasını önleyin.

     

    Feyza YALÇIN

    Kimyager

     

    KAYNAKLAR

    https://www.atsdr.cdc.gov/

    https://www.epa.gov/

     

    Diğer Blog Yazılarımız İçin: https://demo.haliccevre.com/blog/ 

  • ALÜMİNYUM ve ALÜMİNYUM MARUZİYETİ

    Alüminyum, yer kabuğunda en bol bulunan metaldir. Her zaman oksijen, silikon ve flor gibi diğer elementlerle birlikte bulunur. Metal olarak alüminyum, alüminyum içeren minerallerden elde edilir. Suda da çözülmüş az miktarda alüminyum bulunabilir. Alüminyum, yüzey pürüzlülüğüne bağlı olarak, gümüşi ile donuk gri arasında değişen yumuşak, hafif bir metaldir.

    Alüminyum, içecek kutuları, tencere ve tavalar, uçaklar, siding ve çatı kaplama ve folyo için kullanılır. Alüminyum genellikle daha güçlü ve daha sert alüminyum alaşımları oluşturmak için az miktarda başka metallerle karıştırılır. Alüminyum bileşikleri, örneğin su arıtımında şaplar ve aşındırıcı ve fırın astarlarında alümina gibi birçok farklı kullanıma sahiptir. Ayrıca antasitler, büzücü, tamponlu aspirin, gıda katkı maddeleri ve ter önleyiciler gibi tüketici ürünlerinde bulunurlar.

    Alüminyum asetat büzücüdür. Bir büzücü, genellikle lokal olarak topikal tıbbi uygulamadan sonra vücut dokularını küçültme veya daraltma eğilimi gösteren bir kimyasaldır. Büzülme veya daralma, büzücünün uygulandığı alandan uzakta ozmotik su (veya diğer sıvılar) akışından geçer. Büzücü ilaçlar mukoza zarlarının veya maruz kalan dokuların büzülmesine neden olur ve genellikle dahili olarak kan serumu veya mukoza salgılarının boşalmasını kontrol etmek için kullanılır. Bu, boğaz ağrısı, kanamalar, ishal veya peptik ülserlerle olabilir. Cilt proteinlerinin hafif pıhtılaşmasına neden olan, kuru, sertleşen ve cildi koruyan harici olarak uygulanan büzücüler. Akne hastalarının yağlı ciltleri varsa sık sık büzücü kullanmaları önerilir. Büzücü ayrıca çatlakları ve diğer yara izlerini iyileştirmeye yardımcı olur. Yüzeysel kesikler, alerjiler, böcek ısırıkları veya sporcunun ayağı gibi mantar enfeksiyonlarından kaynaklanan cilt tahrişlerinin hafifletilmesinde hafif büzücü çözeltiler kullanılır.

    Alüminyum Toksititesi

    Alüminyum toksititesi, bir kişi vücuda yüksek düzeyde alüminyum aldığında veya soluduğunda ortaya çıkar. Alüminyum, yer kabuğunda en bol metaldir. Ortamda oksijen, silikon ve flor gibi diğer elementlerle birlikte bulunur. Alüminyuma maruz kalmak genellikle zararlı değildir, ancak yüksek seviyelere maruz kalmak ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir.

    Alüminyum gıda, su, hava ve toprakta bulunduğundan, insanlar aşağıdaki durumlarda yüksek alüminyum seviyelerine maruz kalabilir:

    – Yüksek düzeyde alüminyum içeren maddeleri içmek veya yutmak

    – İşyeri havasında alüminyum tozu solumak

    – Alüminyumun çıkarıldığı veya işlendiği yerlerde yaşamak

    – Belirli tehlikeli atık yerlerinin yakınında yaşamak

    – Alüminyumun doğal olarak yüksek olduğu yerlerde yaşamak

    Alüminyum Kullanım Alanları

    Alüminyumun kullanım alanları çok çeşitlidir. Teneke kutular, folyolar, mutfak eşyaları, pencere çerçeveleri, bira fıçıları ve uçak parçaları gibi çok çeşitli ürünlerde kullanılmaktadır. Bunun nedeni belirli özelliklerinden kaynaklanmaktadır. Düşük yoğunluğa sahiptir, toksik değildir, yüksek termal iletkenliğe sahiptir, mükemmel korozyon direncine sahiptir ve kolayca dökülebilir, işlenebilir ve şekillendirilebilir. Ayrıca manyetik değildir ve kıvılcım çıkarmaz.

    Genellikle alaşım olarak kullanılır, çünkü alüminyumun kendisi özellikle güçlü değildir. Bakır, manganez, magnezyum ve silikon içeren alaşımlar hafif ancak güçlüdür. Uçakların ve diğer ulaşım şekillerinin yapımında çok önemlidirler.

    Alüminyum iyi bir elektrik iletkendir ve genellikle elektrik iletim hatlarında kullanılır. Bakırdan daha ucuzdur ve ağırlık için bir iletken neredeyse iki kat daha iyidir.

    Bir vakumda buharlaştırıldığında, alüminyum hem ışık hem de ısı için oldukça yansıtıcı bir kaplama oluşturur. Gümüş kaplamada olduğu gibi bozulmaz. Bu alüminyum kaplamalar, teleskop aynaları, dekoratif kağıt, paketler ve oyuncaklar dahil olmak üzere birçok kullanıma sahiptir.

    Alüminyum iyi bir elektrik iletkendir ve genellikle elektrik iletim hatlarında kullanılır. Bir vakumda buharlaştırıldığında, alüminyum hem ışık hem de ısı için oldukça yansıtıcı bir kaplama oluşturur. Gümüş kaplamada olduğu gibi bozulmaz. Bu alüminyum kaplamalar, teleskop aynaları, dekoratif kağıt, paketler ve oyuncaklar dahil olmak üzere birçok kullanıma sahiptir.

    Alüminyumun Etkileri

    İnce alüminyum tozları ile uğraşan işçilerde gerekli önlemler alınmadığı durumda rastlanan akciğer hastalığına alüminoz denir. Yani; alüminyum tozlarının ciğerde birikmesi ile ortaya çıkan bir pnömokonyoz türüdür.

    Alüminyum; boksit cevherlerinden elde edilirken demir madeni ve kok kömürüyle karıştırılır. Sonrasında yaklaşık 2000 oC’ de eritildiğinde ortaya bir duman çıkar. Bu duman içerisinde silika partikülleri ve alüminyum oksitler bulunur. Duman solundukça da hastalığa sebep olur. Bu şekilde oluşan hastalık Shaver Hastalığı olarak bilinir.

    Alüminyum vücutta birikebilir ve Alzheimer hastalığı (yaşlılık bunaması) ile bir bağlantı önerilmiştir, ancak kanıtlanmamıştır. Meme kanseri ile ilişkisinde de tıpkı Alzheimer hastalığı ile ilişkisinde olduğu gibi bağlantılı olduğu öngörülmektedir fakat henüz tam olarak ispatlamış değildir.

    Çok miktarda alüminyum tozu soluyan işçilerde öksürük ortaya çıkar ve bazen göğüs röntgenlerinde açıkça görülebilecek akciğer problemlerine rastlanır. Fabrikalarda toz seviyeleri uygun solunum maskeleri kullanılması bu tarz sorunları büyük ölçüde ortadan kaldırabilir.

    Alüminyum içeren tozları veya alüminyum dumanlarını soluyan bazı çalışanlar, sinir sisteminin işlevlerini ölçen testlerde performans düşüklüğü gösterebilmektedir.

    Böbrek hastalığı olan bazı insanlar, fazla alüminyumu atamadıkları için vücutlarında çok fazla alüminyum depolar. Bazen bu kişilerde doktorların aşırı alüminyumdan kaynaklandığını düşündüğü kemik veya beyin hastalıkları ortaya çıkabilir.

    Alüminyum tozuna maruz kalan hayvanlarda bazı akciğer etkileri gözlenmiştir. Bilim adamları bu etkilerin alüminyumdan mı yoksa çok fazla tozda nefes alan hayvanlardan mı kaynaklandığını tam olarak çözümleyememiştir.

    Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar sinir sisteminin alüminyum toksititesinin hassas bir hedefi olduğunu göstermektedir. Aslında yüksek oral dozlarda alüminyumdan sonra hayvanlarda bariz hasar belirtileri görülmemiştir. Bununla birlikte bu hayvanlar; kavrama gücünü veya hareket etkilerini ölçen testlerde iyi performans gösterememiştir.

    Feyza YALÇIN

    Kimyager

    KAYNAKLAR

    https://pubchem.ncbi.nlm.nih.gov/

    https://www.atsdr.cdc.gov

     

    Diğer Blog Yazılarımız İçin: https://demo.haliccevre.com/blog/ 

  • GÜNDELİK HAYATTAKİ KURŞUN KAYNAKLARI

    Eski Evler ve Binalar

    Eski evler ve binalar kurşunlu boya içeriyor olabilir. Zira kurşunlu boya kullanımı eski yıllarda çok daha yaygındır. Kurşunun boyalara eklenmesinin sebebi boyayı daha parlak, çabuk kuruyan, daha dayanıklı bir hale getirmek içindir. Örneğin eğer Amerika’ da yaşıyorsanız ve eviniz 1978′ den önce yapılmışsa, kurşun bazlı boyaya sahip olma olasılığı çok yüksektir. Çünkü 1978′ de federal hükümet, tüketicilerin kurşun bazlı boya kullanımını yasakladı, ancak bazı eyaletler bunu daha da önce yasaklamıştır.

    Amerika’ daki bu yasağa ve kullanımının giderek düşmüş olmasına rağmen kurşun boya, milyonlarca evde, bazen daha yeni boya katmanlarının altında hala mevcuttur. Boya iyi durumdaysa, kurşun boya genellikle sorun olmaz. Kötüleşen kurşun bazlı boya (soyulma, ufalanma, tebeşirlenme, çatlama, hasar görmüş veya nemli) bir tehlikedir ve derhal ilgilenilmesi gerekir.

    Kurşun bazlı boya, çocukların yutabileceği veya çok fazla yıpranan yüzeylerde bulunduğunda da tehlike oluşturabilir, örneğin:

    • Pencereler ve pencere pervazları,
    • Kapılar ve kapı çerçeveleri,
    • Merdivenler, korkuluklar, tırabzanlar ve verandalar.

    Bu yüzeyler hareket ettikçe tozurlar ve tozuma sonucu kurşun boya içeren partiküller solunabilir hale gelirler.

    Eski evlerde ve binalarda kurşun maruziyet kaynaklarını azaltmak için birkaç ipucu vermek gerekirse:

    • Tüm boyalı yüzeyleri inceleyin ve sorunsuz durumda tutun. Tozları sık sık ıslak bir bez veya kağıt havluyla temizleyin.
    • Yenileme, onarım veya boyama projelerine başlamadan önce sertifikalı bir uzmana danışın. Yenileme, onarım veya boyama faaliyetleri, boyalı yüzeyler bozulduğunda veya yıkıldığında zehirli kurşun tozu oluşturabilir.
    • Eve girmeden önce ayakkabıları silerek ve çıkararak ve giriş yollarının hem içine hem de dışına toz paspasları yerleştirerek kurşun tozunu evin içine sokmaktan kaçının.
    • Evinizi su şebekesine bağlayan borunun (servis hattı adı verilir) kurşundan yapılıp yapılmadığını belirlemek için su hizmetinize veya lisanslı bir tesisatçıya başvurun.

    Toprak, Avlu ve Oyun Alanları

    Evlerden veya binalardan gelen kurşun bazlı dış cephe boyası pul pul dökülüp toprağa girdiğinde toprak, bahçeler ve oyun alanları kirlenebilir. Arabalarda, endüstriyel kaynaklardan ve hatta eski kurşun izabe tesisleri de dahil olmak üzere kirli alanlardan gelen kurşunlu benzinin geçmişte kullanımından da toprak kirlenmiş olabilir . Kurşun da doğal olarak meydana gelir ve bazı bölgelerde yüksek konsantrasyonlarda bulunabilir.

    Küçük çocuklar için yaygın olan ağızdan ağza aktivite ve bahçedeki topraktan kurşunu almış olabilecek sebzeleri yemenin bir sonucu olarak topraktaki kurşun yutulabilir. Topraktaki kurşun, havada yeniden süspanse edilirse veya evinize girerse solunabilir ve böylece kirlilik yayılabilir.

    Eski oyun alanı ekipmanı hala kurşun bazlı boya içerebilir ve parçalanmış kauçuktan yapılmış suni çim ve oyun alanı yüzeyleri kurşun içerebilir. Böyle dış alanlarda küçük çocukların yıkamadan ellerini ağızlarına koymamasını sağlamak için önlemler alın.

    Topraktan, bahçelerden ve oyun alanlarından kaynaklanan riskleri azaltmak için:

    • Bahçenizdeki toprağı kirletebilecek veya evinize girebilecek kurşun bazlı boya dökülmesi veya bozulması için sundurmalar ve çitler de dahil olmak üzere evinizin dışını kontrol edin.
    • Paspasları tüm giriş yollarının dışına ve içine koyun ve kirli toprağın evinize girmesini önlemek için girmeden önce ayakkabılarınızı çıkarın.
    • Özellikle dışarıda oyun oynadıktan veya çalıştıktan sonra ellerinizi günde birkaç kez sabun ve su kullanarak yıkayın.
    • Çocukların evinizin yakınında toprakta oynamasını önlemek için evin yakınına çalılar ve çim dikin.

    Toz

    Ev tozundaki kurşun, sık sık hareket halindeki veya çarpan veya birbirine sürtünen yüzeylerdeki (pencere çerçeveleri gibi) eski kurşun bazlı boya gibi iç mekan kaynaklarından, herhangi bir yüzeydeki eski kurşun bazlı boyanın bozulması, ev onarım faaliyetleri, giriş kablosu gibi nedenlerden kaynaklanır. Bazen de dış ortamdan iç ortama bulaşan kirlenmiş toprak veya bir şantiyede giyilen giysilerin üzerindeki tozdan kaynaklanır.

    Bakımlı evlerde bile, ev onarım faaliyetleri sırasında kurşun bazlı boya kazındığında, zımparalandığında veya ısıtıldığında kurşun tozu oluşabilir. İnsanların dokunduğu yüzeylere ve nesnelere kurşun boya parçaları ve toz bulaşabilir. Yerleşmiş kurşun tozu, ev süpürüldüğünde ya da insanlar içinden yürüdüğünde havaya yeniden dağılabilir.

    Kurşun tozuna maruz kalmayı azaltmak için aşağıdakiler özellikle önemlidir:

    • Tüm boyalı yüzeyleri iyi durumda tutun.
    • Talaş ve toz oluşumu olasılığını azaltmak için ıslak bir paspas, bez veya sünger kullanarak sık sık temizleyin.
    • Evinizi kurşun tozuyla kirletme olasılığını azaltmak için yenileme, onarım ve boyama işleri yapmak için kurşun güvenli sertifikalı bir yenileyici kullanın.

    Ürünler:

    Kurşun, boyalı oyuncaklar, mobilyalar ve imitasyon mücevherler de dahil olmak üzere evlerimizde ve çevresinde bulunan çok çeşitli ürünlerde uzun süredir kullanılmaktadır. Hatta makyaj malzemeleri, yiyecek veya sıvı kapları ve sıhhi tesisat malzemelerinde bile kullanılabilmektedir.

    Sevdiklerimize hediye ettiğimiz damperli bir oyuncak kamyon veya sallanan sandalye, antika oyuncak mobilyalar veya imitasyon mücevherler kurşun veya kurşun bazlı boya içerebilir.  Kurşun içeren oyuncakları veya imitasyon takıları ısırmak veya yutmak, bir çocuğun kurşun zehirlenmesine maruz kalmasına neden olabilir. Bu riske karşı korunmaya yardımcı olmak için Amerika’ da CPSC, birçok çocuk ürününde kurşunun kullanımını yasaklayan korumaları devreye sokmuştur. Örneğin:

    Kurşun kristal veya kurşun sırlı çömlek veya porselende saklanan veya servis edilen yiyecek ve sıvılar kontamine olabilir çünkü kurşun bu kaplardan yiyecek veya sıvıya sızabilir.

    Kurşun içeren ve korozyona uğramış borular, musluklar ve armatürler gibi tesisat malzemeleri yüzünden kurşun içme suyuna da girebilir .

    İçme suyu

    Kurşun, özellikle suyun yüksek asitliğe sahip olduğu veya boruları ve armatürleri aşındıran düşük mineral içeriğine sahip olduğu yerlerde, sıhhi tesisat malzemelerinin korozyonu yoluyla içme suyuna girebilir. Bu alanlarda lehim kullanılması dahi benzer sorunlara yol açar.

    Korozyon, su ile tesisatınız arasındaki kimyasal reaksiyonun neden olduğu metalin erimesi veya aşınmasıdır. Suyun kimyası (asitlik ve alkalinite), temas ettiği kurşun miktarı, suyun sıhhi tesisat malzemelerinde ne kadar süre kaldığı ve sıhhi tesisat malzemeleri içindeki koruyucu teraziler veya kaplamalar durumu hafifletebilir ya da ağırlaştırabilir.

    İşler ve Hobiler

    Kurşun ve / veya kurşun bazlı boyayla çalışmak (örn. Yenileme ve boyama, madencilik, eritme, pil geri dönüşümü, eski mobilyaların yeniden cilalanması, otobüsler, atış poligonları); veya kurşun kullanılan bir hobiye sahip olmak (örneğin, avlanma, balık tutma, vitray, çömlekçilik) ellerinize veya giysilerinize kurşun bulaşmasına veya doğrudan evinizi kirletmenize neden olabilir. Kurşun av cephanesinde, olta takımlarında, vitrayda kullanılan boya ve lehimlerde, çanak çömlek yapımında kullanılan boya ve sırlarda ve daha pek çok yerde bulunabilir.

    Kurşunla temas halinde geçebileceğiniz bir işiniz veya hobiniz varsa:

    • Ağzınıza asla kurşunlu malzemeler (örneğin, olta kurşunları, kurşunlu çömlek kili veya sır için lehimli malzeme) koymayın.
    • Kurşunu eritirken uygun havalandırma ve ekipman kullanın.
    • Kurşun malzemelerle çalışırken yiyeceklere dokunmaktan veya ağzınıza veya yüzünüze dokunmaktan kaçının ve bu tür faaliyetlerden sonra yemek yemeden veya içmeden önce ellerinizi yıkayın.
    • Aracınıza girmeden veya eve gelmeden önce duş alın ve kıyafet değiştirin.
    • İş ve hobi kıyafetlerinizi ailenizin diğer kıyafetlerinden ayrı olarak yıkayın.
    • Tüm iş ve hobi malzemelerini yaşam alanlarından uzak tutun.

    Feyza YALÇIN

    Kimyager

    KAYNAKLAR

    https://www.epa.gov/

     

    Diğer Blog Yazılarımız İçin: https://demo.haliccevre.com/blog/