Demo

Kategori: Blog

  • DİP TARAMA MALZEMESİNİN ÇEVRESEL ETKİLERİ ve YAPILAN ANALİZLER

    1980’lerden günümüze kadar denizcilik ile gerçekleştirilen ticaret önemli ölçüde artmıştır. Deniz ulaşımında limanları rolü oldukça açıktır. Ülkemizde yılda yaklaşık 3 milyon m3 dip tarama malzemesi çıkarılmaktadır. Çıkarılan bu malzemeler dökü gemileriyle açık denizlere boşaltılmakta olup çok az bir kısmı bertaraf edilmektedir.

    Deniz çevresinin boşaltım kaynaklı kirliliği karşı korunmasını sağlayan küresel bir anlaşma olan Londra Sözleşmesi’ne ülkemizin taraf olma süreci 2016 yılında başlamıştır. Bu bağlamda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Dip Tarama Malzemelerinin Çevresel Yönetimi Yönetmeliği taslağını yayınlamıştır.( http://cygm.csb.gov.tr/taslaklar-i-443)

    Dip taraması faaliyetine başlanmadan önce taranacak malzemenin kirlilik durumu tespit belirlenecek yönetmelikte belirlenen sınır değerleri sağlaması halinde, dip tarama malzemelerinin denizlere boşaltılmasına izin verilecektir. Yönetmelikteki tablo değerlerinden herhangi bir parametrenin üst sınırı geçmesi halinde denize boşaltılmasına izin verilmeyecektir. Faaliyet sahibine dip taraması sonucu oluşan malzemenin boşaltıldığı deniz ortamında oluşabilecek değişikliklerin tespit etmesi amacıyla yönetmelikte belirlenen parametrelerce izleme çalışması gerçekleştirilir.

    Numune alma ve analiz çalışmalarını Bakanlıkça yetkilendirilmiş akredite laboratuvarlar tarafından gerçekleştirilecektir.

    Dip Tarama Malzemelerinin Çevreye Etkileri

    Dip taraması projelerinin çevresel etkileri; tarama prosesinin yarattığı etkiler ile taranan malzemenin uzaklaştırılması ve bertarafı sırasında oluşan etkilerdir. Bu çevresel etkileri etkileyen hususlar şöyle sıralanabilir:

    1. Tarama malzemesinin özellikleri ve miktarı
    2. Dip taramasında kullanılacak yöntem
    3. Dip taraması sonucu çıkarılacak malzemenin analizi
    4. Tarama malzemesinin belli bir sürede boşaltılacak miktarı, periyodu, koruma ve saklama yöntemleri
    5. Dip taramasından çıkacak malzemenin boşaltılacağı alternatif alanların (kara ve deniz ortamında) belirlenmesi
    6. Tarama alanı ile tarama malzemesinin aktarım/ kullanım alanları arasındaki mesafe
    7. Tarama malzemesi geri kazanım alanının koruma amaçlı özel alanlara mesafesi ve olası etkileşimi
    8. Dip taramasından çıkacak malzemenin yeniden kullanım seçenekleri (inşaat malzemesi olarak tuğla, seramik üretiminde, örtü malzemesi olarak kullanımı, tarama sonucu çıkacak malzeme kum ise kıyı beslemesinde, arazi ıslahında, habitat iyileştirilmesinde, tarama malzemesi alüvyon veya kilden oluşuyor ise zirai amaçlarla kullanımı, rekreasyon amaçlı vb.)
    9. Boşaltma alanının yeri ve yakın sahada başka boşaltım alanlarının mevcudiyeti
    10. Boşaltma alanının rekreasyon alanları, yumurtlama, balık yetiştirme ve avlanma sahası vb. yararlanılabilir kaynaklara uzaklığı ve ilişkisi
    11. Boşaltım sahasında gemi trafiğinin durumu ve batık, arkeolojik kalıntılar, sualtı kablo ve boru hatlarının mevcudiyeti
    12. Boşaltma alanındaki dağılma özellikleri
    13. Boşaltma alanındaki deniz suyunun özellikleri
    14. Boşaltma alanının dip özellikleri
    15. Boşaltım alanının bentik tür çeşitliliğinin tespiti ve boşaltımın biyolojik yapıya etkisi
    16. Boşaltım alanı ve boşaltılacak malzemenin deniz boşaltımına uygunluğuna yönelik durum değerlendirme raporu
    17. Denizel flora ve fauna türlerinin belirlenmesi
    18. Proje sahasının hidrografik ve oşinografik özellikleri
    19. Proje sahasının batimetrik yapısı
    20. Proje sahası ve civarının akıntı, hız ve yön ölçüm sonuçlan ile grafiksel değerlendirmeler
    21. Deniz tabanının yatay ve düşey yöndeki devamlılığının tespitine yönelik jeolojik ve jeofiziksel çalışma sonuç ve değerlendirmeler
    22. Deniz tabanının yüzey sediment cinsi ve dağılımına ilişkin değerlendirmeler ile sahanın sediment dağılım haritası Bölgenin deniz suyunun oşinografik parametrelerine (tuzluluk-sıcaklık-yoğunluk vb.) ilişkin ölçüm sonuçları ve değerlendirmeleri içeren bilgiler
    23. Bölgede dalga ve akıntı koşulları neticesinde oluşabilecek olası kumlanma hareketinin incelenmesine ilişkin bilgiler
    24. Gürültü ve titreşimin değerlendirilmesi

     


    İlker Civil
    Laboratuvar Sorumlusu


    Diğer Blog Yazılarımız İçin: 
    https://demo.haliccevre.com/blog/                         Okumak İsteyebilirsiniz: Dip Tarama Malzemesinin Çevresel Yönetimi Yönetmeliği

     

    Kaynaklar:

    1. Türkiye’deki deniz dibi tarama malzemelerinin faydalı kullanım öncesi çevresel etkilerinin belirlenmesi: Ticari limanlar & balıkçı barınakları
      Hatice Merve Başar 1*, Barış Güzel 2, Pembe Özer Erdoğan 2, Leyla Tolun 2 Sürdürülebilir Kalkınma ve Temiz Üretim Uygulama ve Araştırma Merkezi, Boğaziçi Üniversitesi, Bebek, 34342, İstanbul, Türkiye Çevre ve Temiz Üretim Enstitüsü, TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi, Gebze, Kocaeli, 41470, Türkiye
    2. Dip Tarama Malzemesinin Çevresel Yönetimi Yönetmeliği Taslağı
    3. Çevre Şehircilik Bakanlığı Dip Tarama Projeleri
  • İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ ve MEVCUT DURUM

    İklim Değişikliği ve Mevcut Durum

    İklim Değişikliği

    İklim sistemi, atmosfer, kara yüzeyleri, kar ve buz, okyanuslar ve diğer su kütleleri ile canlıları kapsayan karmaşık ve etkileşimli bir sistemdir. Bu sistem, zaman içinde, kendi iç dinamiklerinin etkisi altında veya dış etmenlerdeki (zorlamalar olarak adlandırılmaktadır) değişikliklere bağlı olarak yavaş yavaş değişim gösterir. Dış zorlamalar, volkanik patlamalar ve güneşle ilgili değişkenlikler gibi doğal olaylar ile atmosferin bileşimindeki insan kaynaklı değişiklikleri içerir. Güneş radyasyonu, iklim sisteminin güç kaynağıdır. Yerkürenin radyasyon dengesini etkileyen, dolayısıyla iklimi değiştiren üç temel yol bulunmaktadır:

    1. Gelen güneş radyasyonundaki değişiklikler (Güneşin kendisindeki ya da Yerkürenin yörüngesindeki değişikliklere bağlı olarak)
    2. Güneş radyasyonunun yansıtılan kısmındaki değişiklikler (bu kısım albedo olarak adlandırılmaktadır ve bulut örtüsü, aerosoller denilen küçük parçacıklar ya da arazi örtüsündeki değişikliklere bağlı olarak değişebilmektedir)
    3. Yerküreden uzaya geri gönderilen uzun dalgalı radyasyondaki değişiklikler (sera gazı salınımlarının atmosferdeki birikimlerine bağlı olarak). Bunların yanı sıra, rüzgarlar ve okyanus akıntılarının, Yerküre yüzeyi üzerindeki ısı dağılımında oynadıkları rol nedeniyle, iklim üzerinde önemli etkileri bulunmaktadır.

    İklim değişikliği, “nedeni ne olursa olsun iklimin ortalama durumunda ve/ya da değişkenliğinde onlarca yıl ya da daha uzun süre boyunca gerçekleşen değişiklikler” biçiminde tanımlanmaktadır. Dünyamızın bugüne kadarki tarihi boyunca, yaklaşık 4,5 milyarlık bir periyotta iklim sisteminde, milyonlarca yıldan on yıllara kadar tüm zaman ölçeklerinde doğal etmenler ve süreçlerle birçok değişiklik olmuştur. Jeolojik devirlerdeki iklim değişiklikleri, özellikle buzul hareketleri ve deniz seviyesindeki değişimler yoluyla yalnızca dünya coğrafyasını değiştirmekle kalmamış, ekolojik sistemlerde de kalıcı değişiklikler meydana getirmiştir.

    Günümüzde sözü edilen küresel iklim değişikliği ise, fosil yakıtların yakılması, arazi kullanımı değişiklikleri, ormansızlaştırma ve sanayi süreçleri gibi insan etkinlikleriyle atmosfere salınan sera gazı birikimlerindeki hızlı artışın doğal sera etkisini kuvvetlendirmesi sonucunda Yerkürenin ortalama yüzey sıcaklıklarındaki artışı ve iklimde oluşan değişiklikleri ifade etmektedir.

    Yeryüzünde ve atmosferde tutulan ısı enerjisi, atmosfer ve okyanus dolaşımıyla yeryüzünde dağılır ve uzun dalgalı yer radyasyonu olarak atmosfere geri verilir. Bunun bir bölümü, bulutlarca ve atmosferdeki sera etkisini düzenleyen sera gazlarınca soğurularak atmosferden tekrar geri salınır. Bu sayede Yerküre yüzeyi ve alt atmosfer ısınır. Yerkürenin beklenenden daha fazla ısınmasını sağlayan ve ısı dengesini düzenleyen bu sürece doğal sera etkisi denmektedir. Atmosfer kompozisyonunda bulunan sera gazlarından yoğunluklarının artması tehlikeli olarak nitelendirilen belli başlı sera gazları ve sera gazları içerisindeki yaklaşık bulunma oranları sırasıyla;

    Sera Gazı Adı

    Sera Gazları İçerisindeki Yaklaşık Bulunma Oranı
    Karbondioksit (CO2) %72
    Metan (CH4) %19
    Diazotmonoksit (N2O) %6
    Florlu Gazlar

    §  Hidro-floro-karbonlar (HFCs)

    §  Perfloro-karbonlar (PFCs)

    §  Sülfür hegza florür (SF6)

    %3

    Küresel iklim değişikliği, yerkürenin uzun jeoloji tarihi boyunca yaşanan iklimin doğal değişkenliğine ek olarak insan etkinliklerinin neden olduğu bir değişikliktir.

    Buna paralel olarak, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’nde (BMİDÇS) iklim değişikliği, “karşılaştırılabilir bir zaman döneminde gözlenen doğal iklim değişikliğine ek olarak, doğrudan ya da dolaylı olarak küresel atmosferin bileşimini bozan insan etkinlikleri sonucunda iklimde oluşan bir değişiklik” biçiminde tanımlanmaktadır.

    Fosil ve biyokütle yakıtların yakılması, insan kaynaklı sera gazı emisyonlarının en büyük kaynağıdır. Çimento üretimi karbondioksit, tarım ve katı atık düzenli depolama sahaları metan gazı salmaktadır. Gübre kullanımı ve naylon üretimi, diazot monoksit ve buzdolabı ile klimalar florine sera gazı emisyonlarını artırmaktadır. Arazi kullanımı değişiklikleri de iklim sistemini önemli ölçüde etkilemektedir. Tarım amaçlı kullanım için arazi açılması, koyu renkli yüzeyin miktarını artırmakta ve sonuç olarak gelen güneş radyasyonu yansımaktan çok emilmektedir. Arazi açılması ayrıca, ormanların tahrip edilmesi nedeniyle, karbondioksiti tutan ve depolayan ağaç ve bitkilerin azalması anlamına gelmektedir. Çölleştirme, atmosfere geçen toz miktarında artışa neden olması dolayısıyla güneşten Yerküre yüzeyine gelen enerjiyi azaltarak küresel ısınmayı yavaşlatan bir etkiye sahip olabilmektedir. Şehirleşme, şehir ısı adalarının, yani şehirlerde çevrelerine göre daha sıcak alanların oluşmasına yol açmaktadır.

    Mevcut Durum

    Özellikle sanayi devrimi sonrası özellikle 1750’li yıllardan itibaren, hız kazanan insan faaliyetleri etkisiyle atmosferin kompozisyonu değişmekte, sera gazı emisyonları artmaktadır. En önemli sera gazı olan CO2`nin atmosferdeki birikimi sanayi öncesi dönemde yaklaşık 280 ppm’den (milyonda bir parçacık) Mart 2018’de 407,96 ppm’e yükselmiştir. Sanayi öncesi dönemde yaklaşık 715 ppb (milyarda bir parçacık) olan CH4 birikimi, 2017 yılı sonunda 1859 ppb’e çıkmıştır. Küresel atmosferik N2O birikimi sanayi öncesi dönemde yaklaşık 270 ppb düzeyindeyken 2017 yılında 330 ppb’ye çıkmıştır.

    İklim değişikliği ile ülkemizi ve dünyayı bekleyen tehlikeler

    İklim değişikliği, sosyal ve ekonomik sektörler ile canlı yaşamı ile doğrudan ilişkili su kaynakları, doğal afet, biyolojik çeşitlilik, ekosistem hizmetleri ve halk sağlığı gibi alanları etkilemektedir.  Bu çerçevede, yağış rejiminin değişmesi ile su sıkıntısı yaşanması ve/veya sellerin meydana gelmesi, deniz seviyesinin yükselmesi kıyı bölgelerinin özellikle deltaların zarar görmesi, sıcaklık artışı ile çölleşmenin artması, yaz aylarında yağış miktarının azalması, tarımda su tüketiminin giderek artması, yüzey sularının kaybedilmesi, su, toprak gibi doğal kaynaklara dayanan tarımsal yapı ve ürün deseninin etkilenmesi, artan sıcaklıklar nedeniyle bitkisel üretim dönemlerinin değişmesine bağlı olarak gıda güvenliğinin olumsuz etkilenmesi, Hassas ekosistemlerin ve türlerin yok olması, orman yangınlarının sıklığı ve kar yağış ve erime dönemlerinin değişimi nedeniyle doğal afetlerin artması, doğaya dayalı tarım ve hayvancılık gibi sektörlerde çalışan kesimlerin geçim kaynaklarının tehdit altına girmesi ve buna bağlı olarak kırsaldan kente göçün artması, suyun sanayide yoğun olarak kullanılması sebebiyle, sanayi sektörü ve dolayısı ile ekonomik kalkınma sürecinin olumsuz etkilenmesi beklenmektedir.

    Ülkemizin İklim Değişikliği Konusunda Gerçekleştirdikleri

    Ülkemizin Ozon Tabakasının Korunmasına İlişkin ulusal ve uluslararası koordinasyon görevi, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yürütülmektedir. Türkiye, Ozon Tabakasını İncelten Maddelere Dair Uluslararası Sözleşme ve Ozon Tabakasının Korunmasına Dair Montreal Protokolünü 1991 yılında imzalamıştır. Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’ne 2004,  Kyoto Protokolüne ise 2009 yılında taraf olmuştur.

    Ozon Tabakasını İncelten Maddeler farklı sektörlerde kullanılmaktadır. Soğutma, yalıtım ve yangın (Halon gazı) sektörlerinde kullanılan Ozon Tabakasını İncelten Maddeler, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından ilgili mevzuat ile kontrol altına alınmakta ve  sonlandırılmaktadır. Tarım sektöründe kullanılan metil bromür ile ilgili kontroller ise Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından gerçekleştirilmektedir.

    Ozon Tabakasını İncelten Maddelerden Hidrokloroflorokarbon grubu gazlar buzdolapları, klimalar ve bazı köpük ürünlerinde; Halonlar Bakanlığın belirlediği zorunlu kullanım alanı sayılan yangın söndürücülerde; Metil bromürün toprakta kullanımı yasaklanmış olmakla birlikte tarımsal ürünlerin karantina amacıyla ithalat ve ihracatında ve taşıma araçlarının steril edilmesi işlemlerinde kullanılır.

    Ülkemizde sanayiden kaynaklı sera gazı emisyonları Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından hazırlanan 17 Mayıs 2014 tarih ve 29003 Sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Sera Gazlarının Takibi Hakkında Yönetmelik” uyarınca 2016 yılı itibariyle raporlama yükümlülüğü başlatılmıştır.

     Türkiye’nin Kyoto Protokolü kapsamında herhangi bir sera gazı azaltım taahhüdü bulunmadığından Kyoto Protokolü altındaki emisyon ticaretine konu olan esneklik mekanizmalarından faydalanamamaktadır. Türkiye, her ne kadar Kyoto Protokolü’nün esneklik mekanizmalarından yararlanamıyorsa da; bu mekanizmalardan bağımsız olarak işleyen, çevresel ve sosyal sorumluluk ilkesi çerçevesinde kurulmuş Gönüllü Karbon Piyasası’na yönelik projeler 2005 yılından beri geliştirilmekte ve uygulanmaktadır. Şuan Gönüllü piyasalarda işlem gören toplam 308 proje bulunmaktadır ve bunların %42’si hidroelektrik ve %39’u Rüzgar projesidir.

    Ülkemizde  sera gazı emisyonlarındaki en büyük pay Enerji Sektörüne aittir.

    Türkiye’nin sera gazı envanteri Türkiye İstatistik Kurumu tarafından derlenmektedir.

    Karbon ayak izi nedir?

    Bir kurum, kişi, etkinlik veya ürün tarafından salınan toplam sera gazı “karbon ayak izi olarak tanımlanmaktadır. Diğer bir ifadeyle; Karbon Ayak izi birim karbondioksit cinsinden ölçülen, üretilen sera gazı miktarı açısından insan faaliyetlerinin (ulaşım, ısınma, elektrik tüketimi, satın alınan ürünler vb…) çevreye verdiği zararın ölçüsüdür. Bu konuda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı düzenlemesi bulunmamaktadır. Tamamen gönüllülük esastır. Kurumsal karbon ayak izini hesaplamak isteyen kuruluş GHG Protokol, PAS 2060 ve ISO 14064 uluslararası standartlarından herhangi birini kullanabilir.

    Türkiye’de Karbon Piyasası

    Türkiye, her ne kadar Kyoto Protokolü’nün emisyon ticaretine konu olan esneklik mekanizmalarından yararlanamıyorsa da bu mekanizmalardan bağımsız olarak işleyen, çevresel ve sosyal sorumluluk ilkesi çerçevesinde kurulmuş Gönüllü Karbon Piyasası’na yönelik projeler uzun süredir geliştirilmekte ve uygulanmaktadır.

    Türkiye, Gönüllü Karbon Piyasaları’nda işlem gören sertifikaların geliştirildiği projelere 2005 yılından bu yana ev sahipliği yapmaktadır. Gönüllü Karbon Piyasası, Dünya Karbon Piyasası içerisinde çok küçük bir yüzdeyi temsil etmesine rağmen bu piyasayı hali hazırda etkili biçimde kullanmakta olan Türkiye’nin ileri dönemde karbon piyasalarına katılımı açısından önemli bir fırsat sunmaktadır.

    Mevcut durumda, Ülkemizde Gönüllü Karbon Piyasasında işlem gören 308 adet proje bulunmaktadır. Bu projelerden yıllık 20 Milyon tCOeşdeğerinin üzerinde sera gazı emisyon azaltımı gerçekleşmesi beklenmektedir.

    iklimdegisikligi

     

    Söz konusu projelerin sektörlere göre dağılımları aşağıdaki şekildedir(18.04.2014 tarihi itibariyle).

    Proje Türü Sayısı Yıllık Emisyon Azaltımı
    (tCO2/yıl)
    Hidroelektrik Santrali 159 8.747.634
    Rüzgar Santrali 106 7.951.391
    Atıktan Enerji Üretimi/Biyogaz 27 3.069.273
    Enerji Verimliliği 10 432.081
    Jeotermal 6 405.309
    TOPLAM 308 20.605.688

     

    Aygül Yılmaz – Çevre ve Kimya Mühendisi

     

    Diğer Blog Yazılarımız İçin: https://demo.haliccevre.com/blog/                                                          Okumak İsteyebilirsiniz: İklim Değişikliği ve Türkiye’ deki Etkileri

     

    Kaynaklar:

  • ÇEVRE DANIŞMANLIĞI KAPSAMINDA, ÇEVRE İZİN ve LİSANSI HAKKINDA

    ÇEVRE DANIŞMANLIĞI KAPSAMINDA, ÇEVRE İZİN ve LİSANSI HK.

     Çevre İzni: Çevre Kanunu uyarınca alınması gereken; hava emisyonu, çevresel gürültü, atıksu deşarjı ve derin deniz deşarjı konularından en az birini içeren izni ifade eder.

    Çevre İzin Belgesi: Alıcı ortamları korumak amacıyla ilgili mevzuat uyarınca işletmelere verilecek belgeyi ifade eder.

    Çevre İzin ve Lisans Belgesi: Çevre İzin ve Lisans yönetmeliği kapsamında verilecek çevre izin ve çevre lisanslarını kapsayan belgeyi ifade eder.

    Çevre Lisansı: Çevre İzin ve Lisans yönetmeliğiek-3C’de yer alan lisans konuları ile ilgili iş ve işlemlere ilişkin teknik yeterliliği ifade eder.

    İl Müdürlüğü Uygunluk Yazısı: İşletmelerin, tabi olduğu mevzuata göre fiziksel şartları sağladığına ilişkin belgeyi ifade eder.

    Çevre İzin ve Lisans belgesi neden alınmalıdır?  

     Çevre izin ve lisans yönetmeliği ile çevre iznine veya çevre izin ve lisansına tabi işletmeler, çevresel etkilerine göre yönetmeliğin çevreye kirletici etkisi yüksek düzeyde olan işletmeler (Ek-1 Listesi) yada çevreye kirletici etkisi olan işletmeler (Ek-2 Listesi) biçimde sınıflandırılmıştır. Eğer tesis faaliyet konusu ek-1 ve ek-2 listesinde yer almakta ise tesis çevre iznine ve/veya çevre lisansına tabidir.

    Çevre izin veya çevre izin ve lisansı nasıl alınır?

    Çevre izin veya çevre izin ve lisansı başvurusu, çevre yönetim birimi, istihdam edilen çevre görevlisi ya da Bakanlıkça yetkilendirilmiş çevre danışmanlık firmaları tarafından yapılır. Ek-1 ve Ek-2 listelerinde yer alan işletmeler için çevre izni veya çevre izin ve lisans başvurusu elektronik imza ile elektronik ortamda yetkili merciye yapar. Yönetmeliğin Ek-1 ve Ek-2 de belirtilen faaliyet ve tesislerin başvuru dosyalarında yönetmeliğin Ek-3te belirtilen bilgi, belge ve raporların sunulması zorunludur. İzin ve lisansa esas teşkil edecek tüm ölçüm ve analizlerin Bakanlığa veya Bakanlıkça yetkilendirilmiş kurum ve kuruluşlara yaptırılması gereklidir.

    Çevre iznini veya Çevre İzin ve Lisansını Vermeye Yetkili Merciler

    İşletmelere verilecek geçici faaliyet belgesi veya çevre izin veya çevre izin ve lisansı;

    a)Ek-1 listesinde belirtilen işletmeler için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı

    b)Ek-2 listesinde belirtilen işletmeler için İl Çevre ve Şehircilik Müdürlükleri, tarafından verilir.

     Çevre izin sürecinin aşamaları nelerdir?

    Tesis ilk olarak bağlı olduğu il müdürlüğünden mevzuata göre fiziksel şartları sağladığına dair il müdürlüğü uygunluk yazısı alır. Alınan il müdürlüğü uygunluk yazısının geçerlilik süresi 1 yıldır.

    Alınan il müdürlüğü uygunluk yazısının ardından geçici faaliyet belgesi başvurusu yapılır. Geçici faaliyet belgesi başvurusu çevre izin ve lisans yönetmeliği EK-3A ve EK-3B’de belirtilen bilgi, belge ve raporlar ile birlikte yapılır. Başvuru yetkili merci tarafından otuz takvim günü içerisinde değerlendirilir. Söz konusu başvuruda herhangi bir bilgi, belge ve raporun eksik olması halinde, yetkili merci eksiklikleri başvuru sahibine bildirir. Bildirim tarihinden itibaren eksikliklerin altmış takvim günü içinde tamamlanarak yetkili merciye sunulması zorunludur. Eksiklikleri tamamlanan başvuru yetkili merci tarafından yirmi takvim günü içinde değerlendirilir. Başvurunun uygun bulunmaması veya belirtilen süre içerisinde eksikliklerin tamamlanarak yetkili merciye sunulmaması durumunda geçici faaliyet belgesi başvurusu reddedilir. Yapılan başvurunun, yetkili merci tarafından yapılan değerlendirme sonucunda, herhangi bir eksikliğin bulunmadığının belirlenmesi halinde, işletmeye bir yıl süreli geçici faaliyet belgesi verilir.

    İşletmelerin, geçici faaliyet belgesi alınmasından itibaren yüz seksen takvim günü içerisinde çevre izin ve lisans yönetmeliği EK-3C’de belirtilen bilgi, belge ve raporlar ile birlikte çevre izni veya çevre izin ve lisansına başvuru yapması zorunludur.Başvuru, yetkili merci tarafından altmış takvim günü içerisinde değerlendirilir.Yapılan değerlendirme sonucunda, başvuruda herhangi bir bilgi, belge, ölçüm, analiz sonuçları veya raporlarda eksiklik bulunması halinde, bu eksiklikler başvuru sahibine bildirilir. Bildirim tarihinden itibaren eksikliklerin doksan takvim günü içinde tamamlanarak yetkili merciye sunulması zorunludur. Başvuru yetkili merci tarafından yapılan değerlendirme sonucunda bilgi ve belgelerle birlikte ölçüm, analiz sonuçları ve raporların uygun bulunması durumunda çevre izni veya çevre izin ve lisans belgesi düzenlenir.

    Çevre izin ve lisans süreci şematik gösterim

     

    Çevre izin sürecinde gerekli olan evraklar nelerdir?

     

    GEÇİCİ FAALİYET BELGESİ BAŞVURU FORMU EKLERİ

    GEÇİCİ FAALİYET BELGESİ İÇİN İSTENİLEN BAŞVURU BELGELERİ

    ORTAK BELGELER

    1ÇED’e tabi tesisler için ÇED “Olumlu” ya da “Gerekli Değildir.” kararı; ÇED’e tabi olmayan tesisler için kapsam dışı olduğunu gösterir yazı

    2- Sicil Gazetesi2

    3- Kapasite raporu, kapasite raporu yerine geçebilecek yetkili makamlardan alınmış diğer belgeler veya kapasite raporundan muaf olduğuna dair yetkili makamlardan alınmış belge

    4- İş akım şeması ve proses özeti (Hammadde kabulünden başlayarak her bir ünitede uygulanacak işlemlerin ayrıntılı açıklaması, gerekli şema, vaziyet planı, formül ve şekiller, atık kodları, emisyon kaynakları)

    ÇEVRE İZİN/LİSANS KONUSU ÖZEL BELGELER
    İZİN KONULARI Hava Emisyonu 5- İl Müdürlüğü Uygunluk Yazısı1
    Çevresel Gürültü
    Atıksu Deşarjı 5- İl Müdürlüğü Uygunluk Yazısı4
    Derin Deniz Deşarjı 5- İl Müdürlüğü Uygunluk Yazısı4
    LİSANS KONULARI Geri Kazanım Tehlikeli Atık 5- İl Müdürlüğü Uygunluk Yazısı3

    6- Sanayi Sicil Belgesi

    7- Tehlikeli Maddeler ve Tehlikeli Atık Mali Sorumluluk Sigortası Poliçesi5

    Tehlikesiz Atık
    Atık Yağ
    Bitkisel Atık Yağ
    Atık Pil ve Akümülatör
    Ömrünü Tamamlamış Lastik
    Ambalaj Atığı
    Bertaraf Atık Yakma ve Beraber Yakma 5- İl Müdürlüğü Uygunluk Yazısı3

    6- Tehlikeli Maddeler ve Tehlikeli Atık Mali Sorumluluk Sigortası Poliçesi5

    7- İşletme Planı

    8- Deneme Yakması Planı

    İleri Termal İşlem (Piroliz, Gazlaştırma) 5- İl Müdürlüğü Uygunluk Yazısı3

    6- Tehlikeli Maddeler ve Tehlikeli Atık Mali Sorumluluk Sigortası Poliçesi5

    7- Deneme Yakması Planı

    Düzenli Depolama 5- İl Müdürlüğü Uygunluk Yazısı3

    6- Düzenli Depolama Tesisi Onay Belgesi

    7- Tehlikeli Maddeler ve Tehlikeli Atık Mali Sorumluluk Sigortası Poliçesi6

    8- İşletme Planı

    Maden Atığı Bertaraf Depolama 5- İl Müdürlüğü Uygunluk Yazısı3

    6- Maden Atığı Depolama Onay Belgesi

    7- Mali Teminat7

    8- Tehlikeli Maddeler ve Tehlikeli Atık Mali Sorumluluk Sigortası Poliçesi5

    Derine Enjeksiyon 5- Maden Atığı Derine Enjeksiyon Onay Belgesi

    6- Mali Teminat7

    Alıcı Ortamda Bertaraf 5- Değerlendirme Komisyonu Nihai Kararı

    6- Mali Teminat7

    Ara Depolama Atık Ara Depolama 5- İl Müdürlüğü Uygunluk Yazısı3

    6- Tehlikeli Maddeler ve Tehlikeli Atık Mali Sorumluluk Sigortası Poliçesi5

    7- Teminat Mektubu8

    Bitkisel Atık Yağ Ara Depolama Tesisi 5- İl Müdürlüğü Uygunluk Yazısı3

    6- Tehlikeli Maddeler ve Tehlikeli Atık Mali Sorumluluk Sigortası Poliçesi5

    Atık Akümülatör Ara Depolama Tesisi 5- İl Müdürlüğü Uygunluk Yazısı3

    6- Tehlikeli Maddeler ve Tehlikeli Atık Mali Sorumluluk Sigortası Poliçesi5

    Ömrünü Tamamlamış Lastik Ara Depolama Tesisi 5- İl Müdürlüğü Uygunluk Yazısı3
    Ön işlem Tıbbi Atık Sterilizasyon 5- İl Müdürlüğü Uygunluk Yazısı

    6- Sterilizasyon cihazı uygunluk belgeleri

    7- Tehlikeli Maddeler ve Tehlikeli Atık Mali Sorumluluk Sigortası Poliçesi5

    Ambalaj Atığı Toplama ve Ayırma 5- İl Müdürlüğü Uygunluk Yazısı3
    Gemi Geri Dönüşüm 5- İl Müdürlüğü Uygunluk Yazısı3

    6- Tehlikeli Maddeler ve Tehlikeli Atık Mali Sorumluluk Sigortası Poliçesi5

    7- Onaylı Vaziyet Planı

    8- Gemi Söküm Belgesi

    Atıktan Türetilmiş Yakıt (ATY) Hazırlama 5- İl Müdürlüğü Uygunluk Yazısı3

    6- Tehlikeli Maddeler ve Tehlikeli Atık Mali Sorumluluk Sigortası Poliçesi5

    Tanker Temizleme 5- İl Müdürlüğü Uygunluk Yazısı3

    6- Tehlikeli Maddeler ve Tehlikeli Atık Mali Sorumluluk Sigortası Poliçesi5

    Hurda Metal/ ÖTA İşleme 5- İl Müdürlüğü Uygunluk Yazısı3
    ÖTA Geçici Depolama 5- İl Müdürlüğü Uygunluk Yazısı3

    6- Tehlikeli Maddeler ve Tehlikeli Atık Mali Sorumluluk Sigortası Poliçesi5

    Atık Elektrikli ve Elektronik Eşya İşleme 5- İl Müdürlüğü Uygunluk Yazısı3

    6- Tehlikeli Maddeler ve Tehlikeli Atık Mali Sorumluluk Sigortası Poliçesi5

    Atık Kabul Tesisi 5- Atık Kabul Tesisi Onay Belgesi

    6- Tehlikeli Maddeler ve Tehlikeli Atık Mali Sorumluluk Sigortası Poliçesi5

    Biyobozunur Atık İşleme Mekanik Ayırma 5- İl Müdürlüğü Uygunluk Yazısı3

    6- Tesis Onay Yazısı

    7- İşletme Planı

    Biyokurutma
    Biyometanizasyon
    Kompost
    PCB Arındırma 5- İl Müdürlüğü Uygunluk Yazısı3

    6- Tehlikeli Maddeler ve Tehlikeli Atık Mali Sorumluluk Sigortası Poliçesi5

     

    1: İşletmelerde ilgili mevzuatta yer alan esas ve hükümlerin (toz tutma, toplama, arıtma sistemleri ve benzeri) sağlandığının belirtilmesi zorunludur. Prosesi sonucunda tehlikeli atık oluşan tesislerin 2/4/2015 tarihli ve 29314 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Atık Yönetimi Yönetmeliğinin 16 ncı maddesi çerçevesinde tehlikeli maddeler ve tehlikeli atık mali sorumluluk sigortası poliçesinin bulunduğunun belirtilmesi zorunludur.

    2: Çevre izin ve lisansına ambalaj atığı toplama ve ayırma konularında başvuran işletmelerin Sicil Gazetesinde işletmenin ambalaj atıklarının toplanması-ayrılması konularında faaliyet gösterdiğine dair bilgilerin yer alması zorunludur.

    3: İşletmelerde ilgili mevzuatta belirtilen fiziksel şartların sağlandığı ve tehlikeli atık kabul eden işletmeler ile prosesi sonucunda tehlikeli atık oluşan tesislerin Atık Yönetimi Yönetmeliğinin 16 ncı maddesi çerçevesinde tehlikeli maddeler ve tehlikeli atık mali sorumluluk sigortası poliçesinin bulunduğununbelirtilmesi zorunludur.

    4: İşletmelerde ilgili mevzuatta yer alan esas ve hükümlerin (bertaraf yöntemlerinin) sağlandığının belirtilmesi zorunludur. Prosesi sonucunda tehlikeli atık oluşan tesislerin Atık Yönetimi Yönetmeliğinin 16 ncı maddesi çerçevesinde tehlikeli maddeler ve tehlikeli atık mali sorumluluk sigortası poliçesinin bulunduğunun belirtilmesi zorunludur.

    5 Atık Yönetimi Yönetmeliğinin Ek-IV’ünde (*) ile işaretlenmiş atıkları kabul eden tesislerin tehlikeli maddeler ve tehlikeli atık mali sorumluluk sigortası poliçesini başvuru aşamasında sisteme yüklemesi gereklidir.

    6 Tehlikeli maddeler ve tehlikeli atık mali sorumluluk sigortası poliçesini sadece I. sınıf düzenli depolama tesisleri ile II. sınıf düzenli depolama tesisine kabul edilebilecek olan tehlikeli atıkları kabul eden II. sınıf düzenli depolama tesisleri başvuru aşamasında sisteme yüklemesi gereklidir.

    7Mali teminat, Kategori (A) tesislerinden talep edilir.

    826/4/2011 tarihli ve 27916 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Atık Ara Depolanma Tesisleri Tebliğinin 5 inci maddesinin on dördüncü fıkrası çerçevesinde hazırlanarak sunulması gerekmektedir.

    NOT: İl müdürlüğü uygunluk yazısı, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlükleri tarafından başvuru tarihinden itibaren en geç 2 (iki) ay içerisinde düzenlenir ve 1 (bir) yıl süre ile geçerlidir.

     

    ÇEVRE İZİN VEYA ÇEVRE İZİN VE LİSANS SÜRECİNİN TAMAMLANMASI AŞAMASINDA SUNULMASI GEREKEN BİLGİ VE BELGELER

    ÇEVRE İZİN/LİSANS KONUSU İZİN LİSANS SÜRECİNİN TAMAMLANMASI İÇİN GEREKLİ BİLGİ VE BELGELER
    İZİN KONULARI Hava Emisyonu 1-      Emisyon Ölçüm Raporu
    Çevresel Gürültü 1-      Akustik Rapor
    Atıksu Deşarjı 1-      Atıksu Deşarjı Teknik Bilgiler Listesi

    2-      Atıksu Arıtma Tesisi Proje Onayı (27/4/2004 tarihinden sonra inşaatı başlamış atıksu arıtma tesisleri için) veya muaf olduğuna dair belge (27/4/2004 tarihten önce kurulan veya inşaatına başlanılan atıksu arıtma tesisleri için) veya Deşarj İzin Belgesi

    Derin Deniz Deşarjı 1-      Derin Deniz Deşarjı Teknik Bilgiler Listesi

    2-      Derin Deniz Deşarjı Proje Onayı

    LİSANS KONULARI Geri Kazanım Tehlikeli Atık 1-      Teknik Uygunluk Raporu
    Tehlikesiz Atık 1-      Teknik Uygunluk Raporu
    Atık Yağ 1-      Teknik Uygunluk Raporu

    2-      Enerji Piyasası Düzenleme Kurumundan Alınan Madeni Yağ Lisansı veya Uygunluk Yazısı

    Bitkisel Atık Yağ 1-      Teknik Uygunluk Raporu

    2-      Enerji Piyasası Düzenleme Kurumundan Alınan Biyodizel İşleme Lisansı veya Uygunluk Yazısı

    Atık Pil ve Akümülatör 1-      Teknik Uygunluk Raporu
    Ömrünü Tamamlamış Lastik 1-      Teknik Uygunluk Raporu
    Ambalaj Atığı 1-      Teknik Uygunluk Rapor
    Bertaraf Atık Yakma ve Beraber Yakma 1-    Onaylı Deneme Yakması Planı

    2-    Deneme Yakması Sonuç Raporu

    İleri Termal İşlem Tesisleri (Piroliz, Gazlaştırma) 1-      Teknik Uygunluk Rapor

    2-      Deneme Yakması Sonuç Raporu1

    Maden Atığı Bertaraf Depolama 1-    İzleme Raporları
    Derine Enjeksiyon
    Alıcı Ortamda Bertaraf
    Düzenli Depolama 1-      İzleme Raporları
    Ara Depolama Atık Ara Depolama Tesisi 1-      Teknik Uygunluk Raporu
    Bitkisel Atık Yağ Ara Depolama Tesisi 1-      Teknik Uygunluk Raporu
    Atık Akümülatör Ara Depolama Tesisi 1-      Teknik Uygunluk Raporu
    Ömrünü Tamamlamış Lastik Ara Depolama Tesisi 1-      Teknik Uygunluk Raporu
    Ön işlem Tıbbi Atık Sterilizasyon 1-    Teknik Uygunluk Raporu
    Ambalaj Atığı Toplama ve Ayırma 1-      Teknik Uygunluk Raporu
    Gemi Geri Dönüşüm Tesisi 1-      Teknik Uygunluk Raporu
    Atıktan Türetilmiş Yakıt (ATY) Hazırlama Tesisi 1-      Teknik Uygunluk Raporu
    Tanker Temizleme 1-      Teknik Uygunluk Raporu
    Hurda Metal/ ÖTA İşleme 1-      Teknik Uygunluk Raporu
    ÖTA Geçici Depolama 1-      Teknik Uygunluk Raporu
    Atık Elektrikli ve Elektronik Eşya İşleme 1-      Teknik Uygunluk Raporu
    Atık Kabul Tesisi 1-      Faaliyet Raporu
    Biyobozunur Atık İşleme Mekanik Ayırma 1-      Teknik Uygunluk Raporu
    Biyokurutma
    Biyometanizasyon
    Kompost
    PCB Arındırma 1-      Teknik Uygunluk Raporu

    1: Piroliz sonucu elde edilen ürünlerin standartlara uygun olduğunun belgelenmemesi ve tesiste bulunan termal ünitede kullanılması halinde istenir.

    Not: 1) İzin/Lisans sürecinin tamamlanması aşamasında talep edilen bilgi ve belgelerin içerikleri, sürece dâhil olan ilgili mevzuatta açıklanmaktadır.

    2) Çevre izin belgesi ile çevre izin ve lisans belgesi yenileme başvurularında Ek-3C’de belirtilen bilgi, belge ve raporlara ilave olarak, il müdürlüğü uygunluk yazısı, kapasite raporu ve Çevresel Etki Değerlendirmesine ilişkin kararın sunulması gerekmektedir.

    Çevre izin belgesi ne zaman yenilenir?

    1)İşletmelere verilen çevre izni veya çevre izin ve lisans belgeleri beş yıl süre ile geçerlidir. İşletmeler belge geçerlilik süresinin sona ereceği tarihten en az 180 takvim günü önce başvuru yapmak ve beş yıllık süre dolmadan yeniden çevre izni veya çevre izin ve lisans belgesi almak zorundadır. Bu süreç çevre izni belgesi için her durumda, çevre izin ve lisansı belgesi için ise mevcut lisans konuları ile ilgili prosesinde ve çalışma koşullarında herhangi bir değişiklik olmaması durumunda, GFB başvuru süreci uygulanmaksızın tekrar çevre izin süreci başlatılır.

    2)Çevre izni veya çevre izin ve lisans alma süreci aşağıdaki belirtilen değişikliklerin gerçekleştirilmesini müteakip 30 takvim günü içerisinde yeniden başlatılır.

    a) İşletmenin faaliyet yerinin değişmesi,

    b) İşletmenin faaliyet konusunun değişmesi,

    c) İşletmenin yakıtının ve/veya yakma sisteminin değişmesi,

    ç) İşletmenin toplam üretim kapasitesinin veya toplam yakma/anma ısıl gücünün en az 1/3 oranında artması veya artış miktarının bu Yönetmeliğin Ek-1 Listesi kapsamında yer alması.

    (3) İşletmede insan sağlığı ve çevresel etkiler açısından iyileştirme yönünde değişiklik yapılması durumunda veya ikinci fıkra kapsamı dışında kalan durumlarda yapılan değişikliğe ilişkin bilgi, belge ve raporlarla birlikte başvurulur. Çevre izni veya çevre izin ve lisans alma sürecinin yeniden başlatılıp başlatılmayacağı, izni veren yetkili merci tarafından değerlendirilerek karara bağlanır.

    (4) Çevre izin ve lisansı belgesi bulunan ve Ek-3C’de yer alan lisans konuları kapsamında faaliyet gösteren işletmelerin, çevre lisansına tabi tesisler veya üniteler eklemek istemesi halinde eklenecek tesisler veya üniteler için geçici faaliyet belgesi ile çevre izni ve lisans belgesi başvurusu münferit olarak yapılır. Çevre izni konusu işletmede bulunan tüm tesisler dikkate alınarak değerlendirilir ve uygun bulunması durumunda mevcut çevre izin ve lisansı belgesi geçerlilik süresi değişmemek kaydıyla belge yeniden düzenlenir.

    (5) Çevre izin ve lisansı belgesi bulunan bir işletme, belgesi ekinde belirtilen ve tesisine kabul etmesi uygun bulunan atıklara ilave olarak çevre izin ve lisansı belgesi geçerlilik süresi içerisinde yılda bir defaya mahsus olmak üzere mevcut prosesinde bir değişiklik yapmasını gerektirmeyecek nitelikte olan atıkların eklenmesi talebinde bulunabilir. Sunulan iş akım şeması ve proses özetinde yapılacak değerlendirme sonucunda talebin uygun bulunması durumunda mevcut çevre izin ve lisansı belgesi geçerlilik süresi değişmemek kaydıyla belge yeniden düzenlenir.

    (6) İşletmede ikinci fıkranın (a) bendi dışında belirtilen değişikliklerin geçici faaliyet belgesi alınmasına müteakip çevre izin ve lisans başvurusu öncesinde gerçekleşmesi durumunda bir defaya mahsus olmak üzere geçici faaliyet belgesi yenileme işlemi yapılır.

    (7) İkinci fıkranın (a) bendinde belirtilen değişikliğin olması durumunda çevre izin ve lisans belgesi yenileme işlemi GFB alma sürecinden itibaren başlatılır. İkinci fıkranın diğer bentlerinde belirtilen değişikliklerde çevre izni belgesi için her durumda, çevre izni ve lisansı belgesi için ise mevcut lisans konuları ile ilgili prosesinde ve çalışma koşullarında herhangi bir değişiklik olmaması durumunda GFB başvuru süreci uygulanmaksızın bu Yönetmeliğin 9 uncu maddesi kapsamında çevre izin ve lisans süreci yeniden başlatılır.

    (8) İşletmenin çevre izin ve lisans belgesinde belirtilen lisans konularından herhangi biri ile ilgili olarak faaliyet göstermemek üzere konu ile ilgili prosesini işletmeden tamamen kaldırılması, çevre izin veya çevre izin ve lisans belgesinde belirtilen izin konularından herhangi birisinin muaf olunan izin durumuna dönüşmesi halinde ilgili bilgi ve belgelerle başvuru yapılır. Yapılacak değerlendirme sonucunda mevcut çevre izin veya çevre izin ve lisansı belgesi geçerlilik süresi değişmemek kaydıyla belge yeniden düzenlenir.

    Çevre izni veya çevre izin ve lisans belgesi bulunan işletmenin sahibi veya unvanının değişmesi

    İşletmenin sahibi veya unvanının değişmesi durumunda üç ay içerisinde değişikliğe ilişkin sicil gazetesi, kapasite raporu ve mevcut çevre izni veya çevre izin ve lisans koşullarına uyacağına dair taahhütname ile başvuru yapılır. Yetkili merci tarafından yapılan değerlendirme sonucunda çevre izin veya çevre izin ve lisans sürecinin yeniden başlatılmasının gerekli görülmediği durumda, önceki geçerlilik süresi değişmemek kaydıyla belge yeniden düzenlenir.

    Çevre izin veya çevre izin ve lisans belgesinin iptali

    İşletmenin çevre izni veya çevre izin ve lisans koşullarına aykırı iş ve işlemlerinin tespit edilmesi durumunda yetkili merci tarafından Çevre Kanununun ilgili maddeleri uyarınca idari yaptırımlar uygulanır.Uygunsuzluğun düzeltilmesi için, işletmeye yetkili merci tarafından en fazla bir yıla kadar süre verilebilir.İşletmeye süre verilmemesi veya işletmeye verilen sürenin bitiminde uygunsuzluğun giderilmemesi halinde, yetkili merci tarafından çevre izin veya çevre izin ve lisans belgesi iptal edilir. Çevre ve insan sağlığı yönünden tehlike yaratan faaliyetler nedeniyle işletmeye süre verilmeksizin çevre izin veya çevre izin ve lisans belgesi iptal edilir. Bu işletmeler için izin süreci yeniden başlatılır ve işletme kendi adına yeni geçici faaliyet belgesi düzenlenene kadar faaliyette bulunamaz. Geçici faaliyet belgesi olmaksızın faaliyette bulunan işletmeler hakkında 2872 sayılı Çevre Kanununun ilgili maddeleri uyarınca idari yaptırımlar uygulanır.Yükümlülükleri doğrultusunda yapılacak belgelendirmelerde ve beyanlarında usulsüz ve gerçeğe aykırı bilgi ve belge düzenlendiği tespit edilen tesislere 2872 sayılı Çevre Kanununun ilgili maddeleri uyarınca idari yaptırımlar uygulanır ve belgeleri iptal edilir. Bu işletmelerin doksan takvim günü süresince faaliyeti durdurulur. İptal edilen başvuruya ait her bir çevre izni veya çevre izin ve lisans konusu için 19 uncu madde uyarınca belirlenen belge bedellerinin iki katı, tekrarında dört katı uygulanır, müteakip tekrarında ise faaliyet 1 yıl süresince durdurulur.9 uncu maddenin birinci ve üçüncü fıkralarında belirlenen süreler içinde başvuru yapılmaması, eksikliklerin tamamlanarak gönderilmemesi veya başvurunun uygun bulunmaması durumlarında geçici faaliyet belgesi iptal edilir.Geçici faaliyet belgesi ile faaliyet gösteren işletmelerin geçici faaliyet belgesi başvuru aşamasında sunmuş olduğu bilgi ve belgelere aykırı çalıştığının tespit edilmesi durumunda yetkili merci tarafından Çevre Kanunu’nun ilgili maddeleri uyarınca idari yaptırım uygulanarak geçici faaliyet belgesi iptal edilir.

    Geçici faaliyet belgesi başvurusu reddedilen veya geçici faaliyet belgesi iptal edilen işletmeler; bir defaya mahsus olmak üzere, reddedilen veya iptal edilen başvuruya ait her bir çevre izni veya çevre izin ve lisans konusu için 19 uncu madde uyarınca belirlenen belge bedeli kadar ödeme yaparak tekrar müracaatta bulunur. Bu işletmeler için izin süreci yeniden başlatılır. Başlatılan süreç sonunda geçici faaliyet belgesi veya çevre izni/çevre izin ve lisans belgesini alamayan işletmeler altmış takvim günü süresince faaliyette bulunamaz ve geçici faaliyet belgesi başvurusu yapamaz. Bahsedilen altmış takvim günü sonunda gerçekleştirilecek geçici faaliyet belgesi veya çevre izin/çevre izin ve lisans belgesi başvurularında belge bedeli olarak 19 uncu madde uyarınca belirlenen bedellerin iki katı uygulanır. Bu başvuru süreci sonunda da geçici faaliyet belgesi veya çevre izni/çevre izin ve lisans belgesini alamayan işletmeler doksan takvim günü süresince faaliyette bulunamaz ve geçici faaliyet belgesi başvurusu yapamaz. Geçici faaliyet belgesi veya çevre izin veya çevre izin ve lisansı belgesi olmaksızın faaliyette bulunan işletmeler hakkında 2872 sayılı Çevre Kanununun ilgili maddeleri uyarınca idari yaptırımlar uygulanır.

    Yükümlülükleri doğrultusunda yapılacak belgelendirmelerde ve beyanlarında usulsüz ve gerçeğe aykırı bilgi ve belge tespit edilen tesislere 2872 sayılı Çevre Kanununun ilgili maddeleri uyarınca idari yaptırım uygulanır ve geçici faaliyet belgeleri iptal edilir. Bu işletmelerin doksan takvim günü süresince faaliyeti durdurulur. İptal edilen başvuruya ait her bir çevre izni veya çevre izin ve lisans konusu için 19 uncu madde uyarınca belirlenen belge bedellerinin iki katı, tekrarında dört katı uygulanır, müteakip tekrarında ise faaliyet 1 yıl süresince durdurulur.

     

    Sinan BAŞARIR – Çevre Mühendisi / İş Güvenliği Uzmanı

     

    Diğer Blog Yazılarımız İçin: https://demo.haliccevre.com/blog/                                                          Okumak İsteyebilirsiniz: Çevre Laboratuvarı

     

    Kaynak:

    • Çevre İzin ve Lisans Yönetmeliği
  • TS EN ISO 7243 İLE GELEN DEĞİŞİKLİKLER

    TS EN ISO 7243 İle Gelen Değişiklikler

    Çalışma ortamındaki ısı baskısının tayininde kullanılmakta olan TS EN 27243 standardı geçtiğimiz aralık ayında iptal edilerek yerini TS EN ISO 7243 standardı almıştır. Yeni standart metot, eski metotla aynı şekilde WBGT indeksi üzerinden değerlendirme yapsa da getirdiği önemli yenilikler mevcut.

    Yeni standardın içerdiği önemli değişikliklerin başında ölçüm sonucunun değerlendirilme yöntemi yer alıyor. TS EN 27243 standardında ölçüm sonucu elde edilen WBGT değeri, kişinin çalışma periyodu içerisindeki dinlenme süresiyle ilgili bir kriter sunuyordu (%25 dinlenme-%75 çalışma gibi) fakat yeni standartta bu değerlendirme ortadan kaldırılmış durumda. Yeni standartta bunun yerine sadece ortamda ısı baskısının var olup olmadığı değerlendirilebiliyor.

    TS EN 7243’ teki önemli yeniliklerden biri de kıyafet düzeltme değerleri (CAV). Eski standartta giyilen kıyafetlerin referans değerlere (sınır değerlere) etkisinin var olduğunu belirtilmek ile beraber kıyafetlerin değerlendirmeye etkisinin nasıl katılacağı ile ilgili bir bilgi mevcut değildi. Ayrıca referans değerler sadece belirli bir termal dirence (0.155 m2K/W) sahip kıyafetler için hazırlanmıştı. Yeni standartta kıyafetlerin değerlendirmeye katılabilmesi için kıyafet düzeltme değerleri verilmiş ve bu değerlerin ölçülen WBGT değerleri ile toplandıktan sonra referans değerlerle karşılaştırılması istenmiş durumda. Kıyafetlerin termal özelliklerine göre belirlenmiş olan bu düzeltme değerleri (CAV) için bir tablo hazırlanmış.

    Ölçümün yapılacağı yükseklik konusunda TS EN 27243 standardı oldukça dikkatli yaklaşırken, yeni standartta bu konunun farklı olduğu görülüyor. TS EN 27243 standardında ölçümün yapılacağı yüksekliğe ölçüm öncesi gerçekleştirilen bir değerlendirme ile karar verilmesine karşın yeni standartta bu durum daha esnek bir şekilde yazılmış ve ön değerlendirme istenmemiş. Ölçümlerin genellikle karın yüksekliğinden ölçülmesi gerektiği fakat maksimum maruziyetin farklı bir yükseklikte olması durumunda o yüksekliğin kullanılmasının doğru olacağı belirtilmiş.

    Ölçümde küre sıcaklığı parametresi için kullanılan küre çapı konusunda da bir esneklik söz konusu. Eski standartta sadece 150 mm çapındaki kürelerin kullanabileceğine dair bilgi varken yeni standart farklı çaplardaki kürelerin kullanılabileceği bilgisiyle beraber alternatif çaplar için nasıl bir düzeltme yapılabileceği ile ilgili ayrıntılı bilgi veriyor.

    Yeni standartta ilgi çeken bilgilerden bir tanesi de ıslak sıcaklık parametresi değerinin ölçülmeden hesaplanabilmesi için verdiği formülasyon. Standart yöntemin basit ve güvenilir olmadığını belirtse de bazı uygulamalarda gerekebileceği sebebiyle bu konuya özel bir sayfa ayırmış.

    Yeni standartta gözden kaçırılmaması gereken bir farklılıkta kullanılan kuru sıcaklık sensörünün doğruluğunun arttırılmış olduğu. Eski standartta +/- 1 oC olan doğruluk yeni standartta +/- 0,5 oC olarak belirtilmiş.

    TS EN ISO 7243 getirdiği yeniliklerle daha uygulanması kolay ve daha net bir standart görünümü veriyor. Bu öngörünün doğruluğu önümüzdeki 1 yıl içerisindeki tecrübeler ile kesinleşecektir.

     

    Gökhan GÜLENÇ – Çevre Mühendisi / İş Güvenliği Uzmanı

     

    Diğer Blog Yazılarımız İçin: https://demo.haliccevre.com/blog/                                                          Okumak İsteyebilirsiniz: Termal Konfor Nedir?


    Kaynaklar:

    • TS EN ISO 7243
    • TS EN 27243
  • ATIK YÖNETİMİ

    ATIK YÖNETİMİ

    Atık Yönetimi, atığın kaynağında azaltılması, özelliğine göre ayrılması, toplanması, geçici depolanması, ara depolanması, geri kazanılması, taşınması, bertaraftı ve bertaraf işlemleri sonrası kontrolü ve benzeri işlemleri içeren bir yönetim biçimidir.

    Atık, İnsanların sosyal ve ekonomik faaliyetleri sonucunda işe yaramaz hale gelen, kullanım süresi dolmuş yaşadığımız ortamdan uzaklaştırılması gereken maddelere genel olarak atık denmektedir.

    Atık Yönetimi Yönetmeliği’ne göre ise atık; üreticisi veya fiilen elinde bulunduran gerçek veya tüzel kişi tarafından çevreye atılan veya bırakılan ya da atılması zorunlu olan herhangi bir madde veya materyal olarak tanımlanmaktadır.

    Atık ile Çöp Arasındaki Fark, Atık ile çöp birbirinden farklı ve karıştırılmaması gereken kavramlardır. Çöp içinden, kağıt, karton cam, metal, plastik gibi maddeler ayrıldıktan sonra geride kalan ve hiçbir şekilde geri kazanımı veya geri dönüşümü mümkün olmayan artık malzemeye denmektedir. Yani çöp düzenli depolanması veya bertaraf edilmesi gereken bir kısım iken, atık ihtiva ettiği maddelerin ayrıştırılması ve özelliklerine göre geri dönüşüm veya geri kazanım işlemlerine tabi tutulması gereken, ülke ekonomisine katma değer sağlayabilecek kısımdır.


    ATIK YÖNTEMİNE İLİŞKİN GENEL İLKELER

     -Doğal kaynakların olabildiğince az kullanıldığı temiz teknolojilerin geliştirilmesi ve kullanılması,

    -Üretim, kullanım veya bertaraf aşamalarında çevreye zarar vermeyecek veya en az zarar verecek şekilde tasarlanan ürünlerin pazarlama ve teknik gelişiminin sağlanması,

    -Geri kazanım sonrasında geriye kalan tehlikeli maddelerin nihai bertarafı için uygun tekniklerin geliştirilmesi ve uygulanması, suretiyle önlenmesi ve azaltılması,

    -Atık üretiminin kaçınılmaz olduğu durumlarda geri dönüşüm, tekrar kullanım ve ikincil hammadde elde etme amaçlı diğer işlemler ile atığın geri kazanılması veya enerji kaynağı olarak kullanılması,

    -Atıkların ayrılması, toplanması, taşınması, geri kazanılması ve bertarafı sırasında su, hava, toprak, bitki ve hayvanlar için risk yaratmayacak, gürültü, titreşim ve koku yoluyla rahatsızlığa neden olmayacak, doğal çevrenin olumsuz etkilenmesini önleyecek ve böylece çevre ve insan sağlığına zarar vermeyecek yöntem ve işlemlerin kullanılması,

    -Farklı türdeki atıkların kaynağında ayrı toplanması,

    -Atıkların en yakın ve en uygun olan tesiste, uygun yöntem ve teknolojiler kullanılarak bertaraf edilmesi,

    -Her türlü faaliyet sırasında doğal kaynakların ve enerjinin verimli kullanılması amacıyla, atık oluşumunu kaynağında azaltan ve atıkların geri kazanılmasını sağlayan çevre ile uyumlu teknolojilerin kullanılması.


    ATIK YÖNETİMİ NASIL YAPILMALIDIR

    Uygulanabilir ve verimli bir Atık Yönetimi için aşağıdaki adımların uygulanması gerekir.

    1. Yetkili / Sorumlu Belirlemek: Atığa ait işlemlerin tek elden ve sorunsuzca yürütülebilmesi için ilk adım olarak bu konuda bir sorumlu belirlenmeli ve bu kişi tarafından yeterli sayıda personelden oluşan bir Çevre birimi oluşturulmalıdır. Sorumlu tarafından atık toplamakla görevli personeller, atık geçici depolama alanı sorumlusu gibi diğer görev paylaşımları da yapılmalıdır.
    2. Atığın Tanımlanması: Tesiste ortaya çıkan tüm atıklar ilk önce tanımlanmalı ve kaynakları belirlenmelidir. İlk olarak belediye tarafından alınan evsel nitelikli katı atıklar, ambalaj atıkları ve endüstriyel nitelikli atıklar (tehlikeli atıklar, atık yağlar, kontamine (herhangi bir tehlikeli atık/atık yağ bulaşmış) ambalaj atıkları belirlenmelidir. Bunların oluşum sıklığı ve miktarları tespit edilmelidir. Bu atıkların hangi mevzuata tabi olduğu, nasıl toplanması, taşınması, geçici depolanması gerektiği, maksimum depolama süresi gibi hususlar belirlenmelidir.
    3. Kaynağında Ayrı Toplama: Tüm atıkların kaynağında ayrı toplanması için bu atıkların oluştuğu yerlere yeterli büyüklükte ve sayıda atığın türüne ve niteliğine uygun konteynırlar konmalıdır(Tehlikeli atıklar için kapalı konteynırlar kullanılmalıdır. Her bir konteynırlar üzerine, içerisine atılacak atığın türünü belirten bilgi ve uyarı etiketleri yazılmalıdır. Eğer mümkünse farklı atıklar için farklı renklerde konteynırlar da kullanılabilir. Bu şekilde bir uyulama atıkların kaynağına ayrı toplanmasındaki başarıyı yükseltecektir.
    4. Personel Eğitimi: Gerek atık yönetiminden sorumlu ekibe, gerekse tüm personele atık yönetimi konusunda eğitim/bilgi verilmeli, herkesin üzerine düşen vazifeler bildirilmeli ve atıkların ayrı toplanması konusunda herkesin hassasiyet göstermesi hususları hatırlatılmalıdır.
    5. Geçici Atık Depolama Sahası Kurulması: Kaynağında farklı konteynırlarla ayrı olarak toplanan atıkların tesis içerisinde güvenli ve mevzuata uygun şekilde geçi depolanması için bir “Geçici atık Depolama Alanı” kurulmalıdır. Tehlikeli atıklar, ambalaj atıkları ve evsel atıklar için farklı depolama sahaları kurulabilir. Tehlikeli atıkların geçici depolanacağı alan; tesis sahası içerisinde, sızdırmaz beton zeminli, üzeri kapalı, dökülme ve sızıntılara karşı önlem alınmış, farklı atıklar için farklı bölümler oluşturulmuş ve farklı atıkların bu bölümlerde ayrı olarak uygun şekilde (gerektiğinde konteynır içerisinde) depolanacağı bir alan olmalıdır. Bu alandaki bölümlerde depolanan atıkların isimleri yazılır. Bölümlere ve atık depolanması için eğer konteynır kullanılıyorsa konteynır üzerine atığın kodu, depolama tarihi gibi bilgiler yazılır. Bu bölüme yetkisiz kişilerin girişlerine karşı önlem alınır. Ayrıca bu sahada yangına ve acil durumlara karşı tedbir alınır. Aynı şekilde ambalaj atıkları ve evsel atıklar için kullanılan alanda yağmur, rüzgar gibi etkenlerle atıkların etrafa dağılmasına karşı önlem alınır.
    6. Ön İşlem: Ambalaj atıkları, tehlikeli atık ile kontamine olmuş ambalajlar (mesela boya tenekeleri) depolanırken ve taşınması esnasında daha az yer kaplaması için mümkünse sıkıştırılmalıdır. Sulu atıklar ise mümkün olduğunca susuzlaştırılmalıdır. Bu önlemler ağırlık ve maliyet açısından firmaya önemli ekonomik avantaj sağlamaktadır.
    7. Atıkların Bertaraf / Geri Kazanıma Gönderilmesi: Geçici depolama alanındaki atıkların bertaraf/geri kazanımı için araştırma yapılmalı bu konuda lisanslı tesislerle görüşme yapılarak atığı alacak yetkili tesis seçilmelidir.
    8. Kayıtların Tutulması: Yapılan tüm işlemlere ait kayıtların düzenli olarak tutulması gerekir. Bu da atık beyan formlarının düzenlenmesinde, Atık Yönetim Planlarının hazırlanmasında ve olası revizyonlarda kolaylık sağlar.

    ATIK YÖNTEMLERİ KAPSAMINDA YAPILACAKLAR

    • Atık yönetimi yönetmeliğine göre atık yönetim planının hazırlanması; Bir yıl boyunca işletmenin atık oluşumu izlenerek kayıtlar tutulacak ve 1 (bir) yılın sonunda 3 (üç) yıllık “Atık Yönetim Planı” oluşturularak Valiliğe bildirim yapılması.
    • Atık envanterinin oluşturulması.
    • Geçici Atık Depolama İzni Alınması (Ayda 1000 kg yılda 12000 kg’dan fazla atık olması durumunda alınır)
    • 2872 sayılı çevre kanununa bağlı yönetmelikler ve tebliğler kapsamında yapılması gereken beyanlar aşağıda belirtilmiştir.
    1. Atık Yağ Beyanı
    2. Tıbbi Atık Beyanı
    3. BEKRA (tehlikeli madde/kimyasal depolaması) Beyanı
    4. Kirlenmiş Sahaların Kontrolü Yönetmeliği Beyanı
    5. Elektronik Atık Beyanı
    6. Atık Beyanı
    7. Ambalaj Beyanı
    • Atık analizlerinin yaptırılması.
    • Atık bertaraf yöntemlerinin ve firmalarının belirlenmesinde teknik destek.
    • Atık yönetim prosedürlerinin oluşturulması.
    • Atık azaltma teknolojileri konusunda teknik destek.
    • Periyodik denetimlerinin yapılması ve raporlanması; İşletme Çevre Mevzuatları açısından periyodik olarak denetlenecek ve raporlama yapılaması
    • Mevzuat değişiklikleri hakkında firmanın bilgilendirilmesi
    • Atıkların sınıflandırılması ve yönetimi,
    • Tehlikeli atıkların yönetimi,
    • Ambalaj atıkların yönetimi,
    • Tıbbi atıkların yönetimi,
    • Atık yağların yönetimi,
    • PCB ve PCT atıkların yönetimi,
    • Katı atıkların yönetimi

     

    Yasin ERDOĞAN – Çevre Mühendisi / TMGD

     

    Diğer Blog Yazılarımız İçin: https://demo.haliccevre.com/blog/         Okumak İsteyebilirsiniz: Çevre Danışmanlığı Kapsamında, Çevre İzin ve Lisansı Hakkında


    Kaynaklar:

  • İŞ YERİNDE TİTREŞİM ÖLÇÜMÜ

    İnsan titreşimi, titreşen yüzeyler ile direk temasın bir sonucu olarak kişi tarafından hissedilen titreşim olarak tanımlanır. Bu yüzeyler; bir binanın zemini, bir aracın koltuğu veya çalıştırılan bir aletin tutma kısmı olabilir. Titreşimin direk insan vücudu üzerine etkileri oldukça ciddi olabilir. Bazı durumlarda, belli titreşim frekans ve seviyelerine maruziyet, iç organlar üzerinde kalıcı hasarlar verebilir. Titreşim, konforsuzluk hissine, iş veriminde düşüşe veya fiziksel hasara neden olabilir. Kişilerin maruz kaldığı titreşimin güvenli seviyelerini belirlemek ve değerlendirmek için titreşim ölçüm ve analizleri gereklidir. İnsan titreşimi, iki ana değerlendirme kategorisine ayrılabilir;

    1. El-Kol Titreşimi
    2. Tüm Vücut Titreşimi

    1) El Kol Titreşimi

    Enerji ile çalışan aletlerden yayılan, parmaklardan veya elin avuçlarından vücuda giren mekanik enerjiye el-kol titreşimi denir. Operatörü el-kol titreşimine maruz bırakan ve enerji ile çalışan aletler birçok endüstri alanında yaygın olarak kullanılmaktadır. El-kol titreşim maruziyeti üretim, taşçılık, maden, inşaat, tarım ve ormancılık alanlarında elle kullanılan, enerji ile çalışan aletlerden kaynaklanabilir.

    El-kol titreşim maruziyeti ile oluşan rahatsızlıklar ;

    • damarsal hastalıklar
    • kemik ve eklem hastalıkları
    • kas hastalıkları
    • diğer hastalıklar (tüm vücut, merkezi sinir sistemi)

    İnsanın titreşime verdiği tepki: Titreşimin frekansı, genliği, maruziyet süresi, yönü, uygulama noktası, vücut ve titreşimin vücuda girdiği noktanın bağlantısı, kıyafetleri ve kullanılan aletler, vücut ağırlığı, kullanıcının boyu, vücudun duruş biçimi, vücut direnci, vücut bileşenleri gibi birçok faktöre bağlıdır. Titreşim, yönü ve büyüklüğü olan vektörel bir niceliktir. Bu nedenle sayılan faktörler üç eksende ele alınmalıdır. Eller ve titreşimli alet arasındaki bağlantı, el-kol titreşim büyüklüğü değerlendirilirken raporda bulunması gereken birçok faktörden etkilenir. Bu faktörler şunlardır:

    • Kullanılan aletin çeşidi ve durumu
    • Normal çalışma koşulları altında kullanılan alet tarafından üretilen ivme ve frekans spektrumu
    • Alet veya iş parçasına doğru uygulanan kuvvetin büyüklüğü ve yönü (örneğin, tutma kuvveti, eksenel itme kuvveti, dönmesel momentler)
    • Çalışma sırasında ellerin, kolların ve vücudun yönelimi ve duruşu (özellikle dirsek, bilek ve omuz eklemlerinin açısı)
    • Elin titreşen yüzeyle direk bağlantısı olan kısımları
    • Yüzeyin ellerle bağlantısı olan kısmının çeşidi ve büyüklüğü
    • Kullanılan çalışma şekli
    • Çalışanın titreşimli alet kullanarak çalıştığı yıl sayısı
    • Sıcaklık, nem ve kullanılan alet veya iş parçasının tutma kısmının sıcaklığı gibi iklimsel koşullar.

    El-kol titreşim maruziyetinin süresi değerlendirilirken aşağıda verilen bilgiler rapor edilmelidir;

    • Bir gün içerisindeki titreşim maruziyet süresi
    • Bir periyot içerisindeki maruziyet ve bunun çalışma metodu ile ilişkisi (örneğin, önceden belli olan ve olmayan çalışma ve dinlenme periyotlarının uzunluğu ve sıklığı, çalışma periyodu içinde titreşimin aralıklı olup olmaması, yani dinlenme arasında titreşimli aletin bırakılması veya elde tutulması)

    İvmeölçer, ölçülen titreşim genliğini etkilememelidir. Büyük ivmeölçerler, monte edildikleri yüzeyde kütle yüklenmesine neden olabilirler. Kütle yüklenmesi, eklendiği nesneye oranla ivmeölçerin kütlesinin ölçülen titreşim sinyalini etkileyecek kadar büyük olmasıdır. Piyasada bulunan ivmeölçerlerin çoğunun kütlesi yaklaşık 5 gr veya daha küçüktür. Belirli bir uygulama için ivmeölçer seçimi yapılırken en hafif olan ivmeölçer seçilebilir. İvmeölçerin kütlesi monte bloğu ile birlikte birçok durumda 20 gram değerini geçmemelidir. 20 gramdan daha hafif olan ivme ölçerler, küçük ve hafif aletlerde yapılan titreşim ölçümlerinde kullanılabilir. Titreşim vektörel bir nicelik olduğundan, ölçümler üç ortogonal eksende yapılmalıdır.

    Üç eksenli titreşim ölçümleri, maksimum enerjinin ellere girdiği yer olan, kullanılan titreşimli aletin veya iş parçasının tutma kısmında veya bu kısma en yakın yerde yapılmalıdır.

    İş yerlerinde ve diğer çevrelerde ölçülen toplam titreşime katkıda bulunan birçok titreşim frekansı vardır. El-kol titreşimi durumunda, ISO standartlarında önemli frekans aralığı olarak 5-1400 Hz aralığı belirtilir. Yine de, 5000-10000 Hz aralığında frekans üreten bir çok alet de vardır.

     

     

     

     

     

     

     

     

     

    Şekil: ivme Ölçerin Bağlandığı Bazı Noktalar                                    Resim: Temsili El-Kol Titreşim Ölçümü

    Titreşim ölçüm değerleri ivme cinsinden (m/s2, mm/s2, μm/ s2) değerlendirilir. Titreşime maruz kalmanın değerlendirilmesinde, üç eksenin tamamını birleştiren bir büyüklük esas alınır. Bu büyüklük, toplam titreşim değeri (ahv) olup, üç bileşen değerin karelerinin toplamının karekökü olarak tanımlanır.

    Farklı sürelere sahip günlük titreşime maruz kalmalar arasında mukayeselerin yapılmasını kolaylaştırmak amacıyla, günlük titreşime maruz kalma, 8 saatlik enerjiye eş değer olan frekans ağırlıklı toplam titreşim değeri, ahv (eşit, 8 saat), ile ifade edilmektedir.

    T : Günlük toplam titreşime, ahv , maruz kalma süresi,
    T0 : 8 saatlik (28800 saniyelik) referans süre

    Çalışma, günlük toplam titreşimin, farklı titreşim genlikleri bulunan farklı çalışmalardan oluştuğu şekildeki gibi ise, titreşime maruz kalma, A(8),

    ahvi : i’nci çalışma için toplam titreşim değeri,
    n : her bir titreşime maruz kalma sayısı,
    Ti : i’nci çalışmanın süresi

    2) Tüm Vücut Ölçümü

    Tüm vücut titreşimi, vücuda birçok yolla giren ve vücuda girdiği yere yakın olmayan organları da etkileme potansiyeli olan titreşim çeşidine verilen isimdir. En önemli giriş yolları şunlardır:

    • Ayaklar,
    • Kalça,
    • Sırt,
    • Başın arka tarafı

    Bir işyeri bileşkesi içinde bu tür titreşimden etkilenmiş kişi, ya oturuyor ya da ayaktadır. Çalışan ayakta ise, enerji ayaklar yoluyla vücuda girecektir. Kişi oturur durumda iken, bazı durumlarda enerji, koltuk arkalığı veya sırt arkalığından vücuda girerken, esas olarak kalça ve ayaklar yoluyla vücuda geçer. Bazen gemi, uçak gibi taşıma araçlarında uzanmış halde bulunan kişiler de bu titreşimden etkilenebilirler. Bu durumda titreşimin vücuda sırttan girdiğinin kabul edilmesi normaldir.

    Tüm vücut titreşiminin aşağıdaki durumlarda insan üzerinde etkisi vardır:

    • Algı
    • Rahatsızlık
    • Görüş ile etkileşim
    • Fine motor task ile etkileşim
    • Omurga incinmeleri
    • Sindirim sistemi hasarları
    • Üreme sistemi hasarları.

    Tüm vücut titreşimin belirlenmesi için en az 180 sn boyunca 3 ardışık şekilde ölçüm yapılır.

    Şekil: Tüm Vücut Titreşim Ölçüm Noktaları

    Resim: Temsili Tüm Vücut Ölçümü

    Titreşim ölçüm değerleri ivme cinsinden (m/s2, mm/s2, μm/ s2) değerlendirilir. Tüm vücut titreşimleri için ölçmeler normal olarak 3 yönde yapılmalıdır. Kullanılan değerlendirme formülü aşağıdaki gibidir:

    Aw(en büyük) = en büyük {1,4 awx, 1,4 awy, axz}


    İlker CİVİL
    Çevre Mühendisi

     

    Diğer Blog Yazılarımız İçin: https://demo.haliccevre.com/blog/                                                                       Okumak İsteyebilirsiniz: Krom+6 Maruziyetleri

     

    Kaynaklar:

    • TS EN 5349-1 STANDARDI
    • TE EN 5349-2 STANDARDI
    • İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ UZMANLIK TEZİ S. ZEYREK
  • İŞ YERLERİNDE VOC (UÇUCU ORGANİK BİLEŞİKLER) ÖLÇÜMÜ

    VOC NEDİR?

    Güneş ışığında azot oksitleri ile reaksiyona girerek foto-kimyasal oksidanlar oluşturabilen, antropojenik ve biyojenik kaynaklardan oluşan metan dışındaki tüm organik bileşiklerdir.

    Bazı VOC buharları insan sağlığı için zararlı olabilir, bu maddelerin uzun süre solunması insan sağlığını tehlikeye sokabilir, aynı zamanda doğadaki diğer canlı ve bitkilerin yok olmasına sebebiyet verebilir.


    VOC’nin SAHADA ÖRNEKLENMESİ

    VOC ölçümünde maruz kalınan kirleticiyi adsorbe etmek için aktif karbon tüpleri kullanır. Bu tüpler standartların belirlediği debide çekiş yapan örnekleme pompalarına bağlanarak bulunan ortamdaki havayı tutar, daha sonra bu tüpler laboratuvara analiz etmek için gönderilir.

    Sahaya çıkılmadan önce kullanılacak pompalar(Şekil 2) 1. Sınıf bir kalibratör(Şekil 3) ile doğrulaması yapılır. Kişisel maruziyet ölçümlerinde aktif karbon tüpü (Şekil 4) kişinin solunum bölgesine(Şekil 1), ortam ölçümlerinde ise kaynağa en yakın yere konularak ölçümler gerçekleştirilir. Ölçüm için TS ISO 16200 standardında 50-200 cc/dk çekişte 10 litre hacim örneklenmesi yeterlidir. Kişisel maruziyet ölçümlerinde ise TS EN 689 kriterleri göz önüne alınarak maruziyetin ¼ kadar sürede örnekleme yapılması gerekmektedir. Asgari bu iki şartında sağlanması gerekmektedir. Örnekleme tamamlandıktan sonra tüplerin ağzı kapatılır ve +4 oC muhafaza edilerek numune kabul birimine analiz için teslim edilir.

    s1

                                 Şekil 1: Kişisel Maruziyet Ölçümünde Cihazın Ölçüm Yapılacak Kişiye Bağlanması

    s2                               

     

     

     

     

    Şekil 2: Örneklemede Kullanılan Pompa (Temsili)                                                              Şekil 3: Kalibratör (Temsili)

    Şekil 4: Aktif Karbon Tüpü (Temsili)


    ANALİZ İŞLEMİNİN GERÇEKLEŞMESİ

    Analiz için laboratuvara teslim edilen numuneler kromatogrofi yöntemi ile analiz edilerek ortamda adsorblanan havadaki VOC miktarları tayin edilir. Kromatografi bir karışımda bulunan maddelerin biri sabit diğeri hareketli faz olmak üzere iki fazlı bir sistemde ayrılması ve saflaştırılması işlemidir. Kromatografi türleri şunlardır;

    • Thin-Layer Chromatography (TLC)
    • Column Chromatography
    • Gas Chromatography (GC)
    • High Performance Liquid Chromatography (HPLC)
    • Ion Chromatography (IC)
    • Capillary Electrophoresis (CE)
    • Supercritical Fluid Chromatography (SFC)

    VOC analizleri için genellikle gaz kromatografileri kullanılmaktadır. Aktif karbon sorbent tüpü içersindeki kömür, uygun bir çözücüyle desorpsiyon yapılarak (örneğin metanol) bir viale aktarılır. Daha sonra bu vial kolona enjekte edilerek analiz işlemi tamamlanır. Kromatogramda görülen  her pik ayrı bir bileşenin varlığını gösterir. Bu ayrımda; her bileşen için genellikle farklı olan ‘Alıkonma Zamanı’ belirleyicidir. Alınkonma zamanı; numunenin enjeksiyondan sonra dedektöre ulaşması (kolondan geçisi) için geçen zamandır.

    s5

    Şekil 5: Gaz Kromatogrofisi (Temsili)

     


    Diğer Blog Yazılarımız İçin:
    https://demo.haliccevre.com/blog/                                                                            Okumak İsteyebilirsiniz: Asit Maruziyetleri

     

    Kaynaklar:

    • TS ISO 16200-1
    • HAVA KALİTESİ DEĞERLENDİRME VE YÖNETİMİ YÖNETMELİĞİ
  • İŞ YERLERİNDE AYDINLATMA

    İş yerlerinde güvenli bir çalışma ortamı sağlanmasında, görsel işlerin kolaylıkla yapılmasında ve uygun bir görüş alanı oluşturulmasında en önemli faktörlerden biri aydınlatmadır. Güvenli çalışma ortamının sağlanması en önemli önceliklerden biridir ve iş güvenliği koşullarının iyileştirilmesi iş yerindeki tehlikelerin görünür kılınması ile sağlanacaktır. Aydınlatmanın görsel etkisinin yanında çalışanın kendini iyi hissetmesi, moralinin yüksek olması ve yorgunluk hissetmemesi gibi biyolojik ve psikolojik etkileri de bulunmaktadır.(İş Sağlığı ve Güvenliği Araştırma ve Geliştirme Enstitüsü Başkanlığı)

    İşyerlerinde aydınlatma iş verimini de çok büyük ölçüde etkilemektedir. Aydınlatma öncelikle, yapılan iş ve işlemlerde tüm detayın görülebilmesi için gereklidir. İş sağlığı ve güvenliği açısından ise aydınlatmanın işin uygulanan kalite standartlarının gerektirdiği şekilde yapılmasını ve hata oranlarının azaltılmasını sağlamasının yanında iş kazalarının önlenmesinde de büyük bir etkisi bulunmaktadır. Aydınlatma açısından uygun çalışma ortamı sağlanırken mümkün olduğu ölçüde gün ışığından faydalanılmalıdır. Bunun mümkün olmadığı durumlarda ilerleyen bölümlerde bahsedilen aydınlatma kriterlerine uygun bir yapay aydınlatma sistemi kurulmalıdır. Gün ışığı ve yapay aydınlatma sistemlerinin birlikte, dengeli olarak kullanılması uygulanabilirlik açısından en uygun çözümdür. .(İş Sağlığı ve Güvenliği Araştırma ve Geliştirme Enstitüsü Başkanlığı)

    İşyerinde Aydınlatma ve İş Kazaları Aydınlatma şiddeti ve işyerindeki dağılımının çalışanın görsel bir işi ne kadar hızlı, güvenli ve rahat algılayıp gerçekleştirdiğinde büyük bir etkisi vardır. Aydınlatma şiddeti arttıkça yapılan işin ince detaylarının fark edilmesi o kadar kolay olmaktadır. Bu konuda yapılan çalışmalar, yüksek aydınlatma şiddetinin konsantrasyon ve motivasyonunun artmasına ve bunun çalışanın performansının %50 oranında artmasına sebep olduğunu göstermektedir. Çalışanın hata yapma oranı azaldığı için, yüksek aydınlatma şiddeti olan işyerlerinde iş kazaları da azalmaktadır. İş kazalarının büyük bir oranı aydınlatma şiddetinin 200 lüks den az olduğu işyerlerinde gerçekleşmektedir. Amerikan Ulusal Güvenlik Konseyinin raporuna göre kötü aydınlatma tüm iş kazalarının %5’inin sebebidir ve bu oran kötü aydınlatmadan kaynaklanan göz yorgunluğu ile birlikte değerlendirildiğinde iş kazalarının %20’sine ulaşmaktadır. 1950’lerde Amerika’da ağır sanayi endüstrisinde bir fabrikada aydınlatma alanında yapılan iyileştirme çalışmaları iş kazaları ve aydınlatma arasındaki ilişkiyi göstermektedir. Bu çalışmada fabrikadaki montaj hattında aydınlatma şiddetinin 200 lükse yükseltilmesinden sonra kaza oranında %32’lik bir düşüş sağlanmıştır. Bir sonraki adım olarak kontrastı azaltmak ve daha dengeli bir aydınlatma sağlamak için duvarlar ve tavan açık renge boyanmıştır. Bunun sonucunda kaza oranında ek olarak %16,5’luk bir azalma gözlenmiştir. Benzer çalışmalar İngiltere ve Fransa’da yapılmış ve özellikle tersaneler, döküm sanayi, büyük montaj hatları ve atölyelerde iş kazarlarında büyük azalma gözlenmiştir. İşyerinde Aydınlatma ve Verimlilik İşyerlerinde aydınlatmada yapılan iyileştirmelerden sonra verimliliğin arttığına dair birçok çalışma bulunmaktadır. Bu artış, işin görsel açıdan daha hızlı yapılması şeklinde olan direkt etki ve göz yorgunluğun azaltılması şeklinde olan dolaylı etkiden kaynaklanmaktadır. Yapılan bir çalışmada başlangıçta 100 lüksten az aydınlatma şiddetine sahip 15 işyerinde aydınlatma şiddetindeki artış sonucunda verimlilikte %4 – %35 oranında artış gözlenmiştir. Amerika’da pamuk eğirme fabrikasında yapılan başka bir çalışmada ise aydınlatma şiddeti 170 lüksden 340 lükse çıkarıldığında üretim %5 oranında artmış ve aynı zamanda hatalı üretim çok büyük ölçüde azalmıştır. Sonuç olarak toplam maliyet %27,5 oranında azalmıştır. Bu sonuçlar yönetimi aydınlatma alanında daha fazla iyileştirmeye sevk ederek aydınlatma şiddeti 750 lükse çıkarılmıştır. Bunun sonucunda ise üretim başlangıç değerine göre %10,5 artmış ve hatalı ürünlerden kaynaklanan maliyet %40 oranında azalmıştır. Aydınlatma şiddeti ve verimlilik bir noktaya kadar doğru orantılı olmakla beraber 1000 lüksün üzerindeki aydınlatmalarda yansımalar, koyu gölgeler aşırı kontrast ve göz kamaşması oluşumu nedeniyle bu değerin üzerindeki aydınlatma şiddetinin olumsuz etkilere sebep olduğu bilinmektedir. Çalışanların en çok tercih ettiği aydınlatma şiddeti değeri 400-850 lüks arasındadır. Benzer çalışmalar İngiltere, Fransa, Almanya ve diğer başka ülkelerde yapılmıştır. Aydınlatma şiddetindeki artış sonucunda verimlilikte artma, hatalı ürünlerde ve iş kazalarında azalma görülmüştür.(İş Sağlığı ve Güvenliği Araştırma ve Geliştirme Enstitüsü Başkanlığı)


    İş Yerlerinde Aydınlatma Ölçümünün Yapılması

    İş yerlerinde aydınlatma ölçümü ve ölçüm noktaları COHSR 928-1-IPG-039  standardının gerekliliklerine göre planlanarak gerçekleştirilir. Yapılan bu ölçümler TS EN 12464-1/2 standartlarına göre değerlendirilerek raporlanır. COHSR 928-1-IPG-039  standardında açık ve kapalı alan olmak üzere iki temel bölüm vardır.


    Kapalı Alanlarda Yapılan Ölçümler;

    Kapalı alanlarda ölçüm yapılırken ölçüm alınacak noktalar aşağıdaki kriterlere göre belirlenir;

    • Ortam Ölçümleri
    • Bilgisayarlı Çalışma Masaları
    • Bilgisayarsız Çalışma Masaları


    Ortam Ölçümleri:

    Ölçüm alanının büyüklüğüne göre tek set 4 ölçüm yapılması yeterli olmayabilir. Farklı aydınlatma özelliğine sahip her çalışma alanında 4’ lü ölçümler yapılmalıdır. Bir setin 4 noktası seçilirken, ortamdaki farklı aydınlatma değerleri ölçümlere dâhil edilmeye çalışılmalıdır. Bu amaçla aydınlatma kaynağının altından başlayıp en karanlık noktada (genellikle duvarda) biten bir doğru üzerinde 4 farklı noktada ölçüm yapılır. Bu noktalar arasındaki mesafe eşit ve en fazla 3 metre olmalıdır. Ölçümler 1 metre yükseklikten yapılmalıdır. (Şekil 1)

    kapali-alan-olcum-noktalari
    Şekil 1 Kapalı Alan Ortam Ölçüm Noktaları
     

    Bilgisayarlı Çalışma Masaları

    Bilgisayarlı çalışma masalarında da 4 ölçümden oluşan bir set ölçüm yapılıp bu ölçümlerin ortalaması belirlenir. Ölçümün 2 tanesi klavye üzerinde ve birbirinden 20 cm uzakta, diğer 2 tanesi de ekrandan 10 cm uzakta alınır. Bu ölçümlerin hepsinde ölçüm cihazı yatay tutulur. Masanın üzerindeki bir dokümana vuran ışık şiddetinin ölçümü içinde ilgili doküman üzerinde 10 cm aralıklarla 2 ölçüm alınır. (Şekil 2)

    bilgisayarli-calisma-masasi-olcum-noktalari
    Şekil 2 Bilgisayarlı Çalışma Masaları Ölçüm Noktaları
     

    Bilgisayarsız Çalışma Masaları

    Bilgisayar ekranı bulunmayan ofis masaları ve her türlü çalışma tezgâhı (masası) için kişilerin masanın kullanıldığı bölümüne yakın 4 adet ölçüm alınır. Bu 4 adet nokta merkezi kişinin ilgili masada çalışmanın yapıldığı yer (nokta) merkez alınarak, bir adet sağında, bir adet solunda, bir adet ilerisinde ve bir adet gerisinde alınmalıdır.(Şekil 3)

    bilgisayarsiz-calisma-ortami-olcum-yerleri
    Şekil 3 Bilgisayarsız Çalışma Masaları Ölçüm Noktaları
     

    Açık Alanda Yapılan Ölçümler

    Açık alanda yapılan ölçümler kapalı alanda yapılan ortam ölçümlerine benzer şekilde planlanır. Kapalı alanlarda belirlenen noktalardaki ölçümler en aydınlık noktadan en karanlık noktaya doğru yapılırken açık alanlarda en karanlıktan en aydınlık tarafa doğru yapılır. Bu noktalar arasındaki en az mesafe 3 metre olmalıdır ve ölçümler 1 m yükseklikten gerçekleşmelidir.


    Ölçümde Kullanılan Bazı Cihazlar

    aydinlatma-kullanilan-cihazlar
    İlker CİVİL
    Çevre Mühendisi

     

    Diğer Blog Yazılarımız İçin: https://demo.haliccevre.com/blog/                                                                    Okumak İsteyebilirsiniz: İş Yerinde Titreşim Ölçümü

     

    Kaynaklar:

    • İş Sağlığı ve Güvenliği Araştırma ve Geliştirme Enstitüsü Başkanlığı Eğitim Dökümanları
    • COHSR 928-1-IPG-039 Standardı
    • TS EN 12464 Standardı
  • ÇEVRE LABORATUVARLARI AKREDİTASYONU ve YETKİLENDİRME SÜRECİ

    Dünya üzerinde sürekli gelişmekte olan endüstriyel sanayinin, çevresinde oluşturduğu olumsuz etkilerinin geçmişten günümüze artmakta olduğu görülmektedir. Gelişen teknoloji ile birlikte bu etkilerin en aza indirilmesi ve çevre ile dost üretim sisteminin sanayi içerisine yerleştirilmesi arzulanmaktadır.  Bu minvalde ülkemizde de sanayi kuruluşlarının çevreye etkilerinin gözlenmesi/gerekli tedbirlerin alınması amacı ile çevre laboratuarlarına duyulan ihtiyaç artmıştır. Çevre laboratuarları, akreditasyon kurumu ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan yetki almış, her türlü izin, izleme ve denetime esas olan kamu kurum ve kuruluşlarda yetkisi dâhilindeki standartlara ve mevzuatlara uygun olarak yasal otoriteyi temsilen ölçüm, analiz ve raporlama yapan kuruluşlardır. Çevre Laboratuvarları için yetkilendirilme aşamaları aşağıda detaylı olarak anlatılmıştır.

    Akreditasyon Belgesi Başvurusu

    Çevre ve Şehircilik Bakanlığının, Laboratuvarlara yetki vermesinin ön koşulu TS EN ISO/IEC 17025 “Deney ve Kalibrasyon Laboratuvarlarının Yeterliği İçin Genel Şartlar” standardına göre Akreditasyon Kurumundan akredite olunmasıdır.

    Akreditasyon; Bir uygunluk değerlendirme kuruluşunun belirli şartlara uygun olduğu ve ilgili uygunluk değerlendirme faaliyetlerini gerçekleştirmek için yeterli olduğunun resmi olarak üçüncü taraf tarafından tanınmasıdır. Ülkemizde, uluslar arası akreditasyon verme yetkisi Türk akreditasyon Kurumu(TÜRKAK) tarafından yapılmaktadır.

    Laboratuar akreditasyonu için gerekli şartlar Türkak-Uygunluk Değerlendirme Kuruluşlarının Akreditasyonu Rehberinde(R-10.04)  tanımlanmıştır. Akreditasyon süreci aşağıda belirtilen ana safhalardan oluşur. Bunlar;

    Başvuru
    down arrow png ile ilgili görsel sonucu
    Denetim öncesi yapılan hazırlıklar
    down arrow png ile ilgili görsel sonucu
    Öndenetim (başvuran kuruluş tarafından talep edildiğinde)
    down arrow png ile ilgili görsel sonucu
    Akreditasyon denetimi
    down arrow png ile ilgili görsel sonucu
    Denetim sonrası yapılan değerlendirmeler (takip denetimi dahil)
    down arrow png ile ilgili görsel sonucu
    Karar
    down arrow png ile ilgili görsel sonucu
    Gözetim
    down arrow png ile ilgili görsel sonucu
    Akreditasyonun yenilenmesi

    • Başvuru,

    Başvuru formunda istenen belgeler Türkak tarafından tanımlanacak olan şifre ve kullanıcı adı ile açılan portala yüklenir.  Başvuran kuruluş, başvuru ile ilgili olan akreditasyon kapsamını belirleyerek açık bir şekilde tanımlamalıdır.

    Akreditasyon başvurusunda bulunan kuruluş ilgili akreditasyon standardı, TS EN ISO/IEC 17025 “Deney ve Kalibrasyon Laboratuvarlarının Yeterliği İçin Genel Şartlar’a göre bir yönetim sistemi kurmuş olmalı ve bu sistemi en az 3 (üç ) ay işletmiş olmalıdır.

    • Denetim öncesi yapılan hazırlıklar (denetim ekibinin oluşturulması),

    Doküman ve kayıtların Denetim Ekibi Tarafından İncelenmesi ve Değerlendirilmesi

    İlk akreditasyon sürecindeki denetim ekibi her zaman bir baş denetçi ve akredite edilecek kapsama göre bir veya daha fazla sayıda denetçi, teknik uzman ile TÜRKAK tarafından gerekli görülmesi halinde stajyer denetçi, gözlemci ve teknik sorumludan oluşur. Denetim öncesinde doküman ve kayıtlar denetim ekibi tarafından incelenir.

    • Akreditasyon denetimi,

    Denetim teklifinin ve denetim programının kuruluş tarafından kabulü sonrasında denetim programında belirtilen takvime göre yerinde denetim gerçekleştirilir.

    • Denetim sonrası yapılan değerlendirmeler (takip denetimi dahil),

     Denetim ekibi bir kopyasını alarak Uygunsuzluk ve Düzeltici Faaliyet Bildirim Formunu yapılacak düzeltici faaliyetlerin ve tamamlanma tarihlerinin yazılması için kuruluşa bırakır. Kuruluş, denetim sırasında tespit edilen uygunsuzluklarla ilgili yapacağı düzeltici faaliyetleri ve termin süresini ilgili denetim ekibi üyesinin teyidini alarak denetimden sonra en geç 2 (iki) hafta içerisinde e-portala yükler ve baş denetçi ile ilgili denetim ekibi üyesini bilgilendirir. Kuruluş düzeltici faaliyetlerini denetim tarihinden itibaren en geç 3 (üç) ay içerisinde başarılı bir şekilde tamamlamalıdır.

    • Karar,

    Denetim raporu ve denetime yönelik ilave dokümanlar ile önerilen kapsam teknik sorumlu tarafından derlenir ve kontrol edilen dosya, karara hazır hale getirildikten sonra karara sunulur

    • Gözetim,

    Akredite kuruluşa, akreditasyonun verildiği tarihten itibaren 12 ay içinde ilk gözetim denetimi düzenlenir. İlk gözetimi takip eden rutin gözetim denetimleri 12 ayda bir yapılır. Bir akreditasyon çevrimi boyunca rutin olarak 3 gözetim denetimi yapılması öngörülmekle birlikte yukarda belirtilen nedenlerle bu sayı artabilir.

    • Akreditasyonun yenilenmesi

    Akredite edilen kuruluş, akredite edildiği tarihten itibaren 48 nci ayın bitiminden en az 6 ay önce TÜRKAK’a yazılı başvuru yaparak Akreditasyon Sertifikasının yenilenmesini istemelidir.

    Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Yeterlik Belge Başvurusu

    Akreditasyon sonrasında laboratuarların Çevre ve Şehircilik Bakanlığı kapsamında ölçüm/analiz yapabilmeleri için Çevre Ölçüm Ve Analiz Laboratuvarları Yeterlik Yönetmeliği’ne göre yetki almaları gerekmektedir.  Yeterlik Belgesi başvurusu için laboratuvarların Çevre Ölçüm Ve Analiz Laboratuvarları Yeterlik Yönetmeliği Ek-2’de yer alan bilgi ve belgeleri Bakanlığa sunmaları zorunludur.

    Yeterlik belgesi başvuruları, Bakanlık tarafından bir ay içerisinde değerlendirilir. Eksiklik tespit edilmesi halinde başvuru yapan laboratuvara eksikliklerin tamamlanması için bildirim tarihinden itibaren iki ay süre verilir.  Eksiklikleri bulunmayan veya eksikliklerini tamamlamış olan laboratuvar, Bakanlıkça en geç üç ay içerisinde yerinde incelenir.

    İnceleme komisyonu

    Başvurusu kabul edilen laboratuvarın yerinde incelenmesi amacıyla en az iki Bakanlık personelinden oluşan inceleme komisyonu kurulur.

     Yerinde inceleme

    İncelemelerde, başvuruda bulunan laboratuvarın yetkili personelleri hazır bulunur. İnceleme sırasında, komisyon görevlilerine her türlü bilgi ve belgenin ibraz edilmesi ve inceleme komisyonunca verilen numunelerin analizlerinin yapılması zorunludur.

    İncelemenin tamamlanmasını takiben İnceleme/Denetim Tutanağı iki nüsha halinde düzenlenir. İnceleme komisyonu ile laboratuvar yetkilisi tarafından imzalanan tutanağın bir nüshası laboratuvar yetkilisine verilir.

    Belgelendirme süreci

    Yeterlik belgesi başvurusunda bulunan laboratuvarda yapılan yerinde inceleme sırasında tespit edilen eksiklikler ve uygunsuzlukların İnceleme/Denetim Tutanağının imza tarihinden itibaren en geç üç ay içerisinde giderilmesi gereklidir. Eksikliklerin ve uygunsuzlukların laboratuvar tarafından giderildiğinin bildirilmesinden sonra, gerek görülmesi halinde ikinci kez yerinde inceleme yapılabilir. Bu incelemede eksiklik tespit edilmesi veya birinci incelemeden sonra üç ay içerisinde eksikliklerin ve uygunsuzlukların giderilmemesi durumunda aşağıdaki esaslar uygulanır. Herhangi bir eksiklik tespit edilmemesi halinde laboratuvara yeterlik belgesi düzenlenir. Belge süresi 5 yıldır.

    Başvuru Dosyası Kabulü
    down arrow png ile ilgili görsel sonucu
    Dosyanın İncelenmesi
    down arrow png ile ilgili görsel sonucu
    Yerinde İnceleme Komisyonunun Oluşturulması
    down arrow png ile ilgili görsel sonucu
    Yerinde İnceleme
    down arrow png ile ilgili görsel sonucu
    Tespit Edilen Eksiklere ait Düzeltici Faaliyetlerin İncelenmesi
    down arrow png ile ilgili görsel sonucu
    Yerinde inceleme Komisyonu Tarafından Değerlendirme Raporunun Hazırlanması
    down arrow png ile ilgili görsel sonucu
    Belgenin Düzenlenmesi
    down arrow png ile ilgili görsel sonucu
    Bakanlık Resmi İnternet Sayfasında Belgenin Yayımlanması

    Çevre Ölçüm Ve Analiz Laboratuvarları Yeterlik Yönetmeliği’ne Göre Laboratuvarlarla İlgili Genel Gereklilikler:

    Laboratuvar bölümleri:                                  

    Laboratuvarlarda verilen hizmetin niteliğine bağlı olarak; idari bölüm ile numune kabul, tartım bölümü, ön işlem odası,  kimyasal ve biyolojik analiz bölümü, arşiv birimlerinden oluşan hizmet bölümleri bulundurulur.

    Laboratuvarların asgari özellikleri:

    Laboratuvarlarda analizlerin ve kullanılan cihazların gerektirdiği özel koşulları sağlamamalıdır.  Analiz cihazlarının olumsuz etkilenmemesi için ortam şartları düzenli olarak izlenir ve kayıt altına alınır.

    Laboratuvarda yedek yardımcı malzemeleri ve kimyasal maddeleri, yapılarına, risk gruplarına ve saklama koşullarına göre muhafaza edecek havalandırma sistemli, kilitlenebilir bir depo bulundurulur. Tüm kimyasal ve yedek malzemeler risk grupları esas alınarak etiketlenir ve listelenir.

    Laboratuvarda numunelerin muhafazası için uygun sıcaklık ve nem koşullarını sağlayan depo veya buzdolabı bulundurulur.

    Laboratuvarda geçici depolanacak atıklar için, atıkların risk grupları ve saklama şartlarına göre 9/8/1983 tarihli ve 2872 sayılı Çevre Kanunu uyarınca çıkarılan atık yönetimi mevzuatına uygun geçici depolama alanı oluşturulur.

    Yeterlik belgesine sahip özel laboratuvarların dış cephe tabelalarında; kamuoyunu bilgilendirmek ve yetkili laboratuvar olduğunu belirtmek amacıyla Bakanlık logosuna yer verilir. Buna ilişkin esaslar Bakanlıkça düzenlenir.

    Personel güvenliği:

    Laboratuvarlar, çalıştırdıkları personelin güvenliğini sağlamak ve sağlığını korumak amacıyla laboratuvarda ve sahada personelin güvenliği için uygun giysi, baret, emniyet halatı, maske, eldiven, iş gözlüğü gibi kişisel koruyucu donanımları, ilk yardım için gerekli malzemeleri, çalışan personelin isim ve unvanlarını, yangın söndürme tüplerini ve uyarı işaretlerini uygun yerlerde bulundurmak zorundadır:

    Personel:

    Laboratuvar; en az iki ölçüm/analiz sorumlusu olmak üzere, laboratuvar sorumlusu,  kalite yöneticisi ve numune kabul ve/veya raporlama sorumlusu görevini yürütecek asgari dört personel bulundurmakla yükümlüdür. Laboratuvar sorumlusu aynı zamanda ölçüm ve analiz yapabilir.

    Laboratuvarın, Kalite Yöneticisi ve temsilcisinin TS EN ISO/IEC 17025, dokümantasyon ve iç tetkik eğitimini, en az bir personelin de metotların geçerli kılınması/teyidi ve ölçüm belirsizliği eğitimini almış olması zorunludur.

    Laboratuvar sorumlusu ve kalite yöneticiliği görevini üstlenecek personelin farklı kişiler olması zorunludur.

    Laboratuvarlarda; laboratuvar sorumlusunun, üniversitelerin mühendislik, tıp, fen, veterinerlik ve su ürünleri fakültelerinden mezun olması ve en az 3 yıl laboratuvar tecrübesi veya tez konusu laboratuvar çalışması olan en az yüksek lisans derecesi; kalite yöneticisi/kalite yöneticisi temsilcisinin de en az 4 yıllık üniversite mezunu olması gereklidir.

    Laboratuvarda ölçüm ve analiz yapacak personelin, üniversitelerin mühendislik, tıp, fen, veterinerlik ve su ürünleri fakültelerinden, meslek yüksek okullarının meslek liselerinin veya teknik liselerin çevre, kimya, gıda, sağlık, makine ve elektrik/elektronik gibi laboratuvar ile ilgili bölümlerden mezun olması zorunludur.

     

    Diğer Blog Yazılarımız İçin: https://demo.haliccevre.com/blog/                                                                       Okumak İsteyebilirsiniz: Gürültü Ölçümü Nedir?

     

    Aygül YILMAZ
    Çevre ve Kimya Mühendisi

    Kaynaklar:
    Çevre Ölçüm Ve Analiz Laboratuvarları Yeterlik Yönetmeliği,  T. C. Resmi Gazete, 28862, 25.12.2013
    Uygunluk Değerlendirme Kuruluşlarının Akreditasyonu Rehberi, Türkak,  R 10-04 Rev 11, 27.02.2017.

  • ÇEVRE LABORATUVARI

    ÇEVRE LABORATUVARLARININ TARİHİ ;

    Değişen çevresel koşullar, mevcut bilimsel veriler, teknolojik gelişmeler ve sosyo-ekonomik sorunlar çevre politikalarının kapsamını, çevre koruma ile ilgili yasal düzenlemeleri yeniden şekillendirdi. Bu değişimler yeni bir sektörün doğuşuna ve hızla ilerlemesine de yol açtı.

    1998 yılında devlet eli ile başlatılan sektör ile birlikte çevre kirliliği ve kirliliğe yol açan her şey ölçülmeye, izlenmeye ve analiz edilmeye başlandı. Böylece kirlilikler ile ilgili daha doğru ve kaliteli bir yol izlenmeye, çevresel politikalar bu doğrultuda belirlenmeye başlandı.

    Çevre ölçüm ve analiz laboratuvarlarının başlangıcı olan Çevre Referans Laboratuvarı, ülkemiz ile Avrupa Birliği arasında imzalanan finansman anlaşması kapsamında kuruldu. Özel sektörün oluşmaya başlaması ile birlikte de özel ve kamuya ait kurum ve kuruluş laboratuvarlarını yetkilendirmeye başladı. Sektör içerisinde yer alınabilmesi için hem TS EN ISO 17025 standardından akredite olmak hem de Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ ndan yeterlilik belgesi almak gerekmektedir.

    ÇEVRE LABORATUVARLARININ ÖNEMİ;

     Sektörün doğduğu yıllarda sonuçlar için yurtdışına bir bağlılık olmasına rağmen günümüzde hemen hemen tüm ölçüm ve analizler ülkemizde yapılırken elde edilen sonuçlar ise Avrupa Birliği düzeyine gelmiştir. Her sektörde olduğu gibi merdiven altı çalışan firmalar dışında sektör içerisinde yer alan diğer firmalar son teknoloji ürünler ile çalışmalarını sürdürmektedirler ve elde edilen sonuçlar ise olası durumlarda hukuki delil niteliği taşımaktadır.

    Çevre mevzuatı kapsamında yer alan ölçüm ve analizleri yapmakla yükümlü olan sektör denetimi ise Çevre Bakanlığı’na bağlı Çevre Referans Laboratuvarları tarafından, yayınlanan yasa ve yönetmelikler çerçevesinde yapılmaktadır. Çevre mevzuatı kapsamında her türlü izin izleme ve denetimlere esas teşkil eden ölçüm ve analizleri yapacak, özel ve kamuya ait kurum ve kuruluş laboratuvarının yetkilendirilmesine ilişkin usul ve esasları düzenlemek için de Çevre Ölçüm ve Analiz Laboratuvarları Yeterlilik Yönetmeliği yürürlüğe konulmuştur. Bununla birlikte çevre sorunlarının tespiti, analizi, çözümü yönünde çevre laboratuvarlarının önemi ve sayısı gün geçtikçe artmaktadır.Bu alanın teknik, bilimsel ve etik bir biçimde yapılandırılması da önemle olmazsa olmazlardandır.

    Çevre mühendisliği disiplini gün geçtikçe mesleki birikimini çevre sorunlarının önlenmesi, çözümü, azaltılması ve yönetimine dair geliştirmektedir. Çevre görevlisi, ÇED, kentsel alt yapı v.b. konularında yeni gelişmeleri takip eder ve bu gelişmeleri sorunların çözümüne dönük olarak uygular durumdadır. Çevre laboratuvarları da bu kapsamda değerlendirilmekte ve çevre mühendislerinin aldığı eğitimler bu alanda öncü rol üstlenmektedir. Temel kimya, organik kimya, çevre kimyası, mikrobiyoloji, arıtma teknolojileri, atık yönetimi, hava kirliliğinin kontrolü, emisyon v.b. çevreye dair her konu üniversitelerin çevre mühendisliği bölümlerinde temel eğitim olarak verilmektedir. Bu eğitimlere dair pratik ve teorik çalışmalar yapılmaktadır. Bu kapsamda çevre mühendislerinin, çevre laboratuvarlarında çalışmaları yapılan işin bilimsel ve teknik alt yapı ile gerçekleştirilmesini sağlayacak ve Bakanlık tarafından yapılan çevre denetimi ve izleme süreçlerinin verimli sürdürülmesini sağlayacaktır.

    ÇEVRE LABORATUVARLARININ YAPTIĞI ÖLÇÜMLER;

     Çevre laboratuvarları, çevre kirliliğine yönelik her türlü izin, izleme ve denetimlere esas teşkil eden ölçüm ve analizlerin yapılması görevini üstlenmektedir. Bu ölçüm ve analizler emisyon, hava kalitesi, gürültü, titreşim, su, atık su ve toprak gibi alanlarda hizmet veren sektörleri kapsar.

    Teknolojik ve bilimsel gelişmeler ile birlikte yapılan değerlendirmelerde çevre sorunlarının temelini kurum ve kuruluşların faaliyetlerinin oluşturduğu görülmektedir. Bu somut gerekçe nedeniyle ulusal ve uluslararası alanda ülkeler çözümler üretmeye çalışmakta, hukuksal düzenlemeler ile çevresel etkileri azaltmayı hedeflemektedirler. Kimi zaman hukuki yaptırımlar ile sağlamaya çalışılan çevresel hedeflere kimi zamanda piyasa ekonomisi içerisinde dolaylı zorlayıcı koşullar oluşturarak ulaşılmaya çalışılmaktadır.

    Çevre mevzuatı kapsamında yapılan ölçümler ve ilgili oldukları mevzuatlar aşağıdaki gibidir:

     

    -EMİSYON ÖLÇÜMLERİ

    • Sürekli Emisyon Ölçüm Sistemleri Tebliği
    • Büyük Yakma Tesisleri Yönetmeliği
    • Egzos Gazı Emisyon Kontrolü Yönetmeliği
    • Isınmadan Kaynaklanan Hava Kirliliğinin Kontrolü Yönetmeliği
    • Kokuya Sebep Olan Emisyonların Kontrolü Yönetmeliği
    • Sanayi Kaynaklı Hava Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği
    • Bazı Akaryakıt Türlerindeki Kükürt Oranının Azaltılmasına İlişkin Yönetmelik
    • Benzin ve Motorin Kalitesi Yönetmeliği
    Bazı Akaryakıt Türlerindeki Kükürt Oranının Azaltılmasına İlişkin Yönetmelik

    İyonlaştırıcı Olmayan Radyasyonun Olumsuz Etkilerinden Çevre ve Halkın Sağlığının Korunmasına Yönelik Alınması Gereken Tedbirlere İlişkin Yönetmelik

    • Atıkların Yakılmasına İlişkin Yönetmelik (Ek-4)

    -İMİSYON ÖLÇÜMLERİ

    • Hava Kalitesi ve Değerlendirme ve Yönetimi Yönetmeliği
    • Sanayi Kaynaklı Hava Kirliliğinin Kontrolü Yönetmeliği

    -KOKU ÖLÇÜMLERİ

    • Kokuya Sebep Olan Emisyonların Kontrolü Yönetmeliği

    SU ÖLÇÜMLERİ

    • Tehlikeli Maddelerin Su ve Çevresinde Neden Olduğu Kirliliğin Kontrolü Yönetmeliği
    • Yüzme Suyu Kalitesi Yönetmeliği

    -ATIKSU ÖLÇÜMLERİ

    • Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği Numune Alma ve Analiz Metodları Tebliği
    • Atıksu Arıtma Tesisleri Teknik Usuller Tebliği
    • Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği
    • Kentsel Atıksu Arıtımı Yönetmeliği
    • Tehlikeli Maddelerin Su ve Çevresinde Neden Olduğu Kirliliğin Kontrolü Yönetmeliği
    • Atıkların Yakılmasına İlişkin Yönetmelik (Ek-4)

    -DENİZSUYU ÖLÇÜMLERİ

    • Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği
    • Kentsel Atıksu Arıtımı Yönetmeliği
    • Kentsel Atıksu Arıtımı Yönetmeliği Hassas ve Az Su Alanları Tebliği
    • Yüzme Suyu Kalitesi Yönetmeliği
    • Deniz Çevresinin Petrol ve Diğer Zararlı Maddelerle Kirlenmesinde Acil Durumlarda Müdahale ve Zararların Tazmini Esaslarına Dair Kanunun Uygulama Yönetmeliği
    • Denizlerde Kurulan Balık Yetiştiriciliği Tesislerinin İzlenmesine İlişkin Tebliğ
    • Tehlikeli Maddelerin Su ve Çevresinde Neden Olduğu Kirliliğin Kontrolü Yönetmeliği

    İZOLASYON SIVILARI ÖLÇÜMLERİ

    • Atık Yağların Kontrolü Yönetmeliği
    • Poliklorlu Bifenil Ve Poliklorlu Terfenillerin Kontrolü Hakkında Yönetmelik

    SEDİMENT ÖLÇÜMLERİ

    • Tehlikeli Maddelerin Su ve Çevresinde Neden Olduğu Kirliliğin Kontrolü Yönetmeliği

    -BİYOTA ÖLÇÜMLERİ

    • Tehlikeli Maddelerin Su ve Çevresinde Neden Olduğu Kirliliğin Kontrolü Yönetmeliği

    -YAKIT ÖLÇÜMLERİ

    • Isınmadan Kaynaklanan Hava Kirliliğinin Kontrolü Yönetmeliği

    -ARITMA ÇAMURU ÖLÇÜMLERİ

    • Evsel ve Kentsel Arıtma Çamurlarının Toprakta Kullanılmasına Dair Yönetmelik

    -TOPRAK ÖLÇÜMLERİ

    • Evsel ve Kentsel Arıtma Çamurlarının Toprakta Kullanılmasına Dair Yönetmelik
    • Toprak Kirliliğinin Kontrolü ve Noktasal Kaynaklı Kirlenmiş Sahalara Dair Yönetmelik
    • Kum Çakıl ve Benzeri Maddelerin Alınması, İşletilmesi ve Kontrolü Yönetmeliği

    -ATIKYAĞ ÖLÇÜMLERİ

    • Atıkların Düzenli Depolanmasına Dair Yönetmelik
    • Poliklorlu Bifenil Ve Poliklorlu Terfenillerin Kontrolü Hakkında Yönetmelik

    -ATIK ÖLÇÜMLERİ

    • Atıkların Düzenli Depolanmasına Dair Yönetmelik
    • Atıktan Türetilmiş Yakıt, Ek Yakıt Ve Alternatif Hammadde Tebliği,
    • Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği
    • Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği

    -GÜRÜLTÜ VE TİTREŞİM ÖLÇÜMLERİ

    • Çevresel Gürültünün Değerlendirilmesi ve Yönetimi Yönetmeliği

     -BALIK ÇİFTLİKLERİ ÖLÇÜMLERİ

    • Denizlerde Balık Çiftliklerinin Kurulamayacağı Hassas Alan Niteliğindeki Kapalı Koy ve Körfez Alanlarının Belirlenmesine İlişkin Tebliği
    • Denizlerde Kurulan Balık Yetiştiriciliği Tesislerinin İzlenmesine Dair Yönetmelik

    -MİKROBİYOLOJİ ÖLÇÜMLERİ

    • Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği
    • Yüzme Suyu Kalitesi Yönetmeliği
    • Evsel ve Kentsel Arıtma Çamurlarının Toprakta Kullanılmasına Dair Yönetmelik
    • Atıksu Arıtma Tesisleri Teknik Usuller Tebliği

     

    Diğer Blog Yazılarımız İçin: https://demo.haliccevre.com/blog/                                       Okumak İsteyebilirsiniz: Çevre Laboratuvarları Akreditasyonu ve Yetkilendirme Süreci

     

    Elif ÇETİNKAYA
    Kimyager

    Kaynaklar:

    http://www.cmo.org.tr

    http://www.ekolojianaliz.com

    http://www.csb.gov.tr